Yaşadığı konak müze olan TAHİR PAŞA
Asıl adı Seyyit Mehmet Tahir Paşa'dır. XIX. yüzyılda yaşamış Bursalı bir Osmanlı Paşası'dır. Bursa'da ve Mudanya'da konakları bulunmaktadır. Osmanlı sarayına yakın bir zattı. Padişah Abdülaziz ve Mehmet Reşat'ın Bursa'ya geldiklerinde bunun konaklarında ağırlandıkları yıllardır söylenegelmiştir.
Anlaşıldığı kadarıyla XVIII. yüzyıl sonlarında doğma olasılığı yüksektir. 1830'larda Mudanya kazası Voyvodası (Kaim-kam'ı) olan Tahir Ağa, 1840'larda 500 kuruş maaşla 'Eyalet Meclisi'ne üye seçilmiştir. 1843'te devlet ricalinin tavsiyesi ve hükümet tarafının da uygun görmesiyle, kendisine 'Kapıcıbaşılık' rütbesi verilerek taltif edilmiştir. Hakkındaki isnatsız iddialarla bir süre görevinden uzaklaştırılmış, dört yıl sonra da servet ve nüfuzuyla orantılı bir şekilde resmi statüsü yeniden yükseltilerek, 1849'da işlevi değişen meclise tekrar girmiştir. 1861'de 'Rumeli Beylerbeyliği' payesiyle birlikte kendisine 'paşalık rütbesi' de verilerek 'Hüdavendigâr Vilâyeti Mutasarrıflığı'na (Kaymakam ile Vali arasında bir makam) tayin edilmiştir. Hicrî 1288 (M.1874) tarihli 'Hüdavendigâr Vilâyeti Salnamesi'nde; Bursa'dan Saadetli Paşa Hazretleri; 27 Kasım 1861 ile 30 Mayıs 1862 tarihleri arasındaki 6 aylık dönemde mutasarrıflı olarak gösterilmiş, ancak 'rahmet-ül aleyh' ibaresiyle söz konusu salnamenin hazırlandığı o sırada hayatta olmadığı belirtilmiştir.
Vefatında İstanbul'da Eyüp Sultan Camii Haziresi'ne defnedilmiştir. Tahir Paşa ve ailesi 'Nakşi-i Bendi Tarikatı'nın önde gelenlerindendi. Bununla birlikte 'Mevlevi' dergâhlarında da bulunmuştur. Osmanlı'nın Mekke'deki Müslümanlarca kutsal sayılan Kâbe'ye her yıl gönderilen 'Surre Alayı'nın da bir süre yöneticiliğini yapmıştır.
Tahir Paşa'nın Bursa'nın Tahtakale Semti'nin güneyindeki İnebey Mahallesi'nde de büyük bir konağı vardı. Aile daha sonraki yıllarda 'Emir Sultan Semti'nde ikamet etmeye başlamıştır.
İstanbul-Eyüp'teki Türbesi'nde yer alan kayıtta, ölüm tarihi; 1287 Receb 22 (18 Ekim 1870) olarak gösterilmiştir.
Hüve’l-Hayyü Lâ Yemût Sâbıkan Hudavendigâr eyâleti Mutasarrıfı olub Emînü’l-Hacc Kâimmakâmlığıyla Sürre-i Hümâyûn emânetine me’mûren azîmet üzre iken irtihâl-ı dâr-ı bekâ iden Seyyid Mehmed Tâhir Paşa merhûmun ve kâffe-i ehl-i imânın rûh-ı şerîflerine rızâen lillâhi’l-Fâtiha fî 22 Receb sene 1287 (18 Ekim 1870)
TORUNLAR AGÂH BURSALI VE MEMDUH GÖKÇEN
Agâh Bursalı ve Memduh Gökçen, Mudanya'daki dedeleri Tahir Paşa'ya ait ve onun adıyla anılan görkemli konağı restore ettirip 'müze ev' haline gelmesinde maddi ve manevi katkılarda bulunmuşlardır. Önce 'Kültür Bakanlığı'na, Temmuz 2015'te de burayı 'müze/ev' olarak 'Mudanya Belediyesi'ne devretmişlerdir. Bu davranışlarıyla ilçe kültür yaşamına önemli bir katkı sağlamışlardır. Konağın arsası 905 metrekaredir.
1724 yılı yapımı olan 18 odalı bu konak, daha sonra Tahir Paşa Ailesi'ne geçiyor. Bina Osmanlı'nın 'Lâle Devri' mimarisi ile inşa edilmiştir. İki katlıdır.
Söz konusu müze evde sergilenen çok değerli eşyalar vardır. Bir kere binanın içi ve dış mimarisi alışılmışın dışında güzel bir estetik görünüm sergilemektedir. Temeller su basman seviyesine değin taşla örülmüştür. Taban ve tavanlar tahta ile kaplanmıştır. Haremlik ve selamlık bölümleri vardır. Baş oda 'Lale Devri'ne has çiçek ve meyve motifleriyle bezenmiştir. Odalar birbirinden güzel ve değerli eşyalarla döşenmiştir. Bunlarla birlikte çerçevelenmiş padişah fermanı, büyük salonun tavanında asılı ördekli Fransız avizesi, camlı bir vitrin içindeki İran Şahı'nın gönderdiği söylenen el yapımı altın kaplama saat, Kafkas Kartalı Şeyh Şamil'in hediye ettiği yamçı, silahlar, giyim eşyaları, göz alıcı mobilyalar, müzik aletleri, mutfak eşyaları gibi sayısız değerli obje insanda hayranlık uyandırıyor. Sergilenen eşyalar arasında bunlarla birlikte, binanın XX. yy.daki sahibinin Rus Manol ustaya yaptırmış olduğu da bulunuyor.
Konağın 'başodası'nın giriş kapısının üst kısmında Arap harfleriyle yazılmış ancak kazınmaya çalışıldığından zar zor okunan bir dua yazısı bulunuyor:
“Bu bab'a neşredüp safa kesp eyle gül-ü cana.
Nankırın sim-ü zer ile açıktır dilber-i rana.
İlâhi feyz-ü lütfün'e kerem babın küşat eyle.
Bu hane sahibinin daima ömrün müjdad eyle.”
Sene 1137”
Günümüz Türkçesi ile yazılışı ve anlamı şu şekildedir:
“Bu kapıya yazılıp sefalan ey sevgili.
Parasını gümüş - altın eyle açan her güzele.
İlahî, lütfunla cömertlik kapısını açık tut.
Bu hane sahibinin ömrünü hep uzun eyle.
Milâdî 1724”
Agâh Bursalı, 2003-2004 öğretim yılında 3-6 yaş arası çocukların bakımı ve eğitimi için, ilçe stadyumunun güney tarafında kendi adıyla anılan bir kreş yaptırdı.
2006 yılında yaşlılara hizmet etmek amacıyla temeli atılan 'huzurevi', daha sonra U. Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi'ne dönüştürüldü ve ilave edilen 'Nuran-Agâh Bursalı Kız Öğrenci Yurdu' ile birlikte 14 Şubat 2008'de hizmete girdi.
Bunun yanında tarihi 'Hasan Paşa Hamamı'nın restorasyonuna da katkı koymuştur. Ayrıca Mudanya'ya bir kent gömütlüğü yeri bağışlamıştır.
2009 yılından itibaren 'Darüşşafaka Cemiyeti Yüksek Danışma Kurulu' üyesi olarak görev yapmıştır. 2019 yılı Ocak ayında Bursa'da vefat etmiştir.
Haftaya: Joseph Von Hammer