Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--

Harlayarak mı geleyim, gürleyerek mi?1335 defa okundu

, kategorisinde, 19 May 2022 - 17:19 yayınlandı.
Harlayarak mı geleyim, gürleyerek mi?

Kütahya’ya 26 kilometre mesafede kaplıcaları ile adını duyuran Ilıca Köyü’nde bir efsane anlatılmaktadır. Bu efsaneyi Sefakent Harlek Termal Tesisleri’nde kaldığımız süre içerinde aşina olduk.

Efsaneye göre; “Su kaynağının bulunduğu yerdeki mağarada yaşayan bir nine ve ninenin sarı saçlı, mavi gözlü güzel bir kızı varmış. Nine kızını çok severmiş. Kızında çok sevdiği bir sarı ineği varmış.

Bir gece ineğine saman vermek için mağaraya inen güzel kız bir ses duymuş. Çok derinden gelen bu sesleri duyan güzel kız, duyduğu bu sesleri hiçbir sese benzetememiş. Gelen ses, yarı Kütahya şivesi ile; “Güzel kız, melek kız! Geliyom, geliyom harlayarak mı gelem, gürleyerek mi?” demiş.

İlk defa duyduğu bu sesler karşısında irkilen güzel kız, koşarak ninesine gitmiş ve duyduklarını anlatmış.

Nine ile kızı bir hayli düşünmüşler. Ne idi bu ses? Dağ anası mı, orman ejderhası mı, cin mi, haydut mu, yoksa kıza gönül vermiş bir sevdalı mı? Ya harlaması, gürlemesi ne oluyordu? Bunu bir türlü çözememişler, bu yaşanılanları da kimselere de diyememişler.

Ertesi gün gündüz gözü ile her yeri aramışlar fakat bir şey görememişler. Akşam olduğunda güzel kız yine ineğine saman vermek için mağaraya gidince, o gizemli sesi yine duymuş. Fakat nine gelince, ses tekrar kesiliyormuş. Bu olay bir kaç kez daha tekrarlamış.

Endişe ile geçen birkaç gün sonra sarı saçlı güzel kız, cesaretini toplayıp tek başına mağaraya giderek gelen sese cevap vermeye karar vermiş.

Gizemli ses yine “harlayarak mı geleyim, gürleyerek mi” diye tekrar sorunca, güzel kız “Harlayarak gel” cevabını vermiş.

Bu çağrının üzerine mağaradaki kayalardan harıltı ile kaynar sular fışkırmış. Mağaraya dolan sıcak su, güzel kızı da içine almış. Bir dahada bu güzel sarı saçlı mavi gözlü kızı, hiç gören olmamış.

Bu olayı duyan kimseler, “Harlayarak” kelimesini “Harlek”e çevirmişler. O günden günümüze kadar ılıcanın suyu sarı ve sıcak akarmış.

Harlek’in sıcak suları ile Kütahya’nın termal turizm merkezi olan Ilıca, bir zamanlar Kütahya’nın Paris’i olarak görülüyormuş. Fakat ters giden olaylar zincirinden sonra maalesef, terkedilmiş görüntüsü almış Ilıca.

Köyde bir kahvehane inadına yaşam savaşı vermenin yanında, içerisinde insanların birçok ihtiyacının karşılanacağı bir market ısrarla ayakta kalmaya devam etmektedir. Onun haricinde üzülerek söylüyorum ki; diğer tüm esnaf kapısına kilit vurmuş ve Ilıca’yı terk etmiş durumda.

Kütahya ile ulaşım servisleri kaldırılmış. Konutlara verilen termal sular kesilmiş. Sokaklarda da temizlik sorunu başlamış. Bazen saatlerce süren elektrik kesintisi olmaya başlamış. Hizmet alamayan halk mağdur olmaya başlamış.

İş imkânı da olmayınca, yaşam kalitesi düşen Ilıca halkı büyük kentlere göç etmiş. Sokaklarında kimselerin olmadığı ve bir kaç emekli vatandaşın haricinde, yüzlerce konutun olduğu mahallelerde tek tük yaşayan insanların hanesinin gece ışığından başka ışığın yanmadığına bu süre içerisinde üzülerek şahit olduk.

Başka şehirlere göç etmiş olan bölge sakinleri; yaz aylarında Ilıca’ya gelerek bu bölgeyi yazlık olarak kullanmaya çalışınca, doğal olarak yazın hareketlenme oluyormuş.

Bugün çevre köylerden taşımalı eğitim ile gelen öğrenciler sayesinde de, Ilıca’da hareketlilik kısmen sürdürülebilmektedir.

Vatandaşların, şifalı suları, bol oksijeni ve çam ormanlarıyla harika bir termal tatil beldesi olan Ilıca’nın bakımsızlığına ve her Belediye Başkanının yönetime geldiğinde bir önceki belediyenin yapmış olduğu tesisleri projeye uygun değil diyerek yıkması ve yenisini yapmaya çalışmaları ile geçen zaman da olan her zaman halka olmuş, maalesef.

Bunun yanında Ilıca’da, Belediye işletmesi olan tesislerdeki tadilatlar bitmek bilmeyince, bunun yanında Harlek Termal Hotel’in işletmesindeki sorunları ile de baş edemeyen Kütahya Belediyesi, Harlek Termal Oteli özelleştirmede çareyi bulmuş.

Özelleştirilen Harlek Termal oteldeki tesislerde yapılmaya çalışılan yenilikler sonrasında, mevcut tesislere yeni ek tesislerde ilave edilerek bölgenin tekrar eski popüler haline gelmesi için gayret sarf edildiğini gözlemledim.

Sarıkızın hikâyesini yaşatmaya çalışan Sefakent Harlek Termal Oteli işletmecisi ve yöneticilerinin bu samimi gayretine otelde geçirdiğim günlerde şahit oldum. Bölgenin doğal güzelliklerini korunması ve insanların menfaatleri doğrultusunda kullanıma sunma çabalarını takdirle karşılıyorum.

“Sarıkız” efsanesinin yaşatılarak, o eski gözde, hareketli günlerin tekrar gelmesini özlemle bekliyorum.

Google News Mudanya Haberleri Telegram MUDANYA Kanalı
Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ