Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin, Gaziantep Valiliği koordinasyonunda ve Gaziantep’i Geliştirme Vakfı (GAGEV) iş birliğinde 15-18 Eylül tarihleri arasında, bu yıl 4’üncüsünü düzenleyeceği Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali (GastroAntep) için, Gazi şehirli basın mensuplarının katılımıyla toplantı düzenlendi.
GAZİANTEP (İGFA) – Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, merkez MSM’de gerçekleşen toplantıda yaptığı konuşmada, basın mensuplarına bu yılki GastroAntep Festivali’nin teması, etkinlikler, yarışmalar ve konular hakkında bilgiler verdi.
Şahin, GastroAntep’in bu yıl Gazi şehrin gıda ürünlerinin, mutfak kültürünün ve yemeklerinin bilinirliğini arttırarak, Gaziantep mutfağından çıkan tatların dünyanın en önemli restoranlarının menüsünde ve gurme marketlerinin raflarında yer almasını amaçlandığı dile getirerek, uluslararası anlamda gastronomi turizminde dünyaya Gaziantep’i işaret ederken, profesyoneller ve gastronomiye ilgi duyanları Gaziantep’te bir araya getirerek, şehir ekonomisine de katkı sağlamayı hedeflediklerini kaydetti.
Büyükşehir Belediyesi’nin sürdürülebilir tarım projeleri, Gaziantep’in gastronomi faaliyetleri, festival içeriği ve coğrafi işaretler alanında yürütülen çalışmaları da anlatan Şahin, gastronominin ekonomi, tarih ve coğrafya olduğunu belirterek, gastronominin temelinin ise topraktan başladığını söyledi.
Toprak ve topraktan gelen ekonominin konuşulduğu bir alanda olduklarını vurgulayan Şahin, “Toprak anadır, yardır, tevazudur, alçakgönüllülük, bereket, şifadır. Başlık bu yıl ‘Sürdürülebilir Gastronomi’ dedik. Çünkü dünya çok zor bir dönemden geçiyor. Her birimiz çok fazla mazeret üretebilir, neden yapamadığımızı anlatabiliriz. Yapmamız için gereken koşulların oluşmasını bekleyebiliriz ama bu bize yakışmaz. Bu coğrafyada güçlü olanın daha çok çalışarak, fikir işçiliği yaparak, fiziki olarak nerede olmamız gerektiğini görerek sürekli güçlü olması gerekir. Ordumuz, ekonomimiz, sanayicimiz güçlü olmalı. 2 milyon bize emanet. Göçün güce dönüşmesi için mutlaka başka bir şey söylememiz gerekiyor. Dünya sürdürülebilir kalkınmayı konuşuyor. Biz çevre şehirlerle yarışmıyoruz. Artık bölgesel destinasyon, bölgesel kalkınma var. Bir ürünün coğrafi işaret tartışması bizi aşağı çekiyor. Mezopotamya’nın bereketini, ekonomiye, ihracata dönüştürdüğümüzde inanın sorunların hepsi çözülür” dedi.
