26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, yaklaşık 20 günlük bir süreçte Anadolu’yu istilacı güçlerden kurtardı. Taaruzun Bursa’yı da kapsayan kuzey kanadında, Kocaeli Grubu, güneyde de 3. Kolordu hızla ilerlediler.
6 Eylül’de Yenişehir ve İnegöl, 10 Eylül’de Orhangazi, 10 Eylül’ü 11 Eylül’e bağlayan gece de Bursa ve Gemlik kurtarıldı.
Aynı gün gerek 3. Kolordu’nun 11. Tümeni taarruz harekatına ara verdiler. Ancak 37. Süvari Alayı 2. Bölüğü’nden yaklaşık 20 kişilik bir müfreze, Bölük Komutanı Yüzbaşı Abidin komutasında ilerlemesini sürdürerek, 11-12 Eylül gecesi Mudanya’da istasyon dolaylarına ulaştı.
Mudanya, 1321 yılında Orhan Bey tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına katılmıştır. Mudanya Kasabası, Mondros Mütarekesi’nden sonra, önce İngiliz istilasına uğramıştır. Fakat bu işgal bir gün bile sürmemiştir.
Vatan toprağına âşık, Jandarma Onbaşısı ŞÜKRÜ ÇAVUŞ, kimseden emir almadan yalnız başına mavzerini kaparak İngiliz Deniz Piyadesi’nin çıkartma yaptığı iskeleye koşarak gitmiş ve silahını ateşlemiştir. 25 Haziran 1920 günü akşamı İngiliz Ordusu’ndan bir Binbaşı ile bir eri öldürdükten sonra İngilizler tarafından şehit edilmiştir. Fakat, 11 gün sonra 6 Temmuz 1920’de, İngiliz yerlerini Yunanlılara bırakmışlardır. Kent, düşman işgali altında 2 yıldan uzun süre kalmıştır.
Daha sonra, Mudanya’dan top seslerini duyan, Bursa’daki 11’inci Tümen Mudanya istikametine yönelir. 11 Eylül akşamı Türk Tümeni karargâhına gelen Fransız süvarileri Mudanya’nın tarafsız bir bölge olduğunu bildirir ve bunun üzerine Birinci Süvari Bölüğü, akşama doğru Mudanya’ya gönderilir.
11’inci tümen, 12 Eylül sabahı Mudanya’ya yaklaştığı zaman, kasabanın doğusunu koruyan KOCAELİ grubumuz, taarruz eder. Mudanya’nın güney sırtları bir düşman kuvveti tarafından korunuyordu. 11. Tümen komutanı bir alay ile Mudanya’nın batısını kapamış, hücum arzusu ile güneydeki düşman kuvvetiyle çatışırken, büyük kuvveti ile Kocaeli grubu karşısındaki düşman taarruz eder.
12 Eylül 1922’de saat 16.00 sıralarında, düşmanın teslim olması ile savaş sona erer. 2 bağımsız alay teslim alınır ve bu arada Tümen Komutanı ile 202 subay, 6 binden fazla er ve 32 top alınır. Yunan Albayı Zirvas ise kendi birlikleri ile bir savaş gemisiyle kurtulmayı başarırlar.
Şimdi, her yıl 12 Eylül’de, Mudanya’da bu özgürlük günü kutlanmaktadır.
BİR ORDUYU DONATACAK MALZEME İMHA EDİLMEDEN ELE GEÇİRİLDİ

İşgalci Yunan Ordusu 10 Eylül 1922 akşamı saat 20.00’da Bursa’yı terk etmişti. Mudanyalılar 10/11 Eylül gecesi Kurtuluş Güneşi’nin doğmasını beklediler. Türk topçusunun ateşi altında kalan 11. Yunan Tümeninin tamamı, Mürettep Süvari Tümeni tarafından esir alınır. Bu harekât sonunda 12 Eylül’de de Mudanya kurtarılmış olur. Mudanya’da Yunan ordusu milyonlarca liralık savaş araç gereci bırakır. Bir orduyu donatacak miktarda malzeme imha edilemeden ele geçirilir.
Süvari 37. Alay 2. Bl. K. Yüzbaşı Abidin Bey’in Mudanya’dan Tümen’e gönderdiği ilk rapor
Süvari Tümen Komutanlığı’na
1-) Mudanya’yı işgal ettim. Burada 400 esir ve 500 kadar da silah teslim almaktayım. Burada bir orduya yetecek kadar techizat
ve mühimmat mevcuttur.
2-) Düşmanın üç bölük kadar süvarisi şimdi kasabaya yanaştı ve sizinle muvasalamı (size ulaşım yolumu) kesti.
3-) Ben, milletin selameti için her türlü fedakârlığı yapmaya karar verdim. Size, numune olmak üzere 300 kadar esir gönderiyorum. Ortalık ağarmadan evvel, sahili takiben Mudanya’ya gelmekte olan yol (Altıntaş-Burgaz Mudanya yolu) tümen birliklerince kapatılmayacak olursa, benim maiyetimle beraber tehlikeye düşeceğim kat’idir. Saniyen (ikinci olarak) milyonlar değerindeki levazım-ı harbiye (savaş araç gereci) imha olunacaktır.
4-) Yaptığım mukavelede düşman filosu Mudanya kasaba muhitine ateş edemeyecektir. Böyle bir hal vukuunda Fransız torpidosu müdahale edecektir.
5-) Yukarıda arz ettiğim vechile, esas cadde (Mudanya-Bursa şosesi) düşman süvarisi tarafından tutulduğu cihetle üsera (tutsaklar) kafilesini yol haricinden göndermeye, mecbur kaldım.
6-) Hülasa olarak, bu kasaba dahilinde gerek muhacir ve gerek asker olmak üzere 20.000 insan vardır. Ben bunları teslim almak için en son kuvvetimi sarf ederek metanetimi muhafaza edeceğim. Gönderdiğim süvarilerin laakal (en azından) bir takım süvari ile takviye edilerek kılavuzlarla beraber sür’atle iadesi maruzdur (sunulur).
11 Eylül 338 saat 24.00 /
“Yüzbaşı Abidin”
MUDANYA’NIN ULUSAL MÜCADELE KAHRAMANI: ŞÜKRÜ ÇAVUŞ
25 Haziran 1920 günü Mudanya’ya çıkan İngiliz Birliği’ne karşı silahla direnen asker.

1898’de Mudanya’da doğdu. Kavaf Canip Efendi’nin oğlu olup, Rüştiye Mektebi’nden mezundur. Yunanlılar tarafından bir şilebe doldurularak Mudanya’ya getirilen 56. Tümen’in 173. Alay 2. Tabur 5. Bölüğü’nde askerliğini yapmaktaydı. Sevilen, çevresinde saygı gören bir gençti.
Averof adlı Yunan zırhlısının Mudanya açıklarına gelişi sırasında silahını alarak, “Erkete Averof” diye bağıracak ilk Rum’u vurmaya karar vermişken, yakın arkadaşları tarafından engellendi. 27 Ağustos 1919 günü Hıdrellez Dağı’nda (Top Dağı) yapılan son ’nişan çöreği’ atış yarışmasında birinci olmuş, çörek törenle nişanlısına götürülmüştü. İngilizlilerin 25 Haziran 1920 sabahı saat 7.00 sularında Mudanya’ya asker çıkarma girişimine silahla direnmiş; bir binbaşı, bir yüzbaşı ve bir astsubayı vurdu. Açılan yoğun karşı ateş sonucu şehit düştü. Ancak İngilizler, daha yoğun direnişle karşılaşabilecekleri kaygısıyla çıkarmadan vazgeçip çekildiler. Şükrü Çavuş, Mudanya’nın ve Mudanyalıların onur simgesi kabul edildi. Adına bir anıt dikildi, bir mahalle ile bir okula onun adı verildi.

ŞEHİTLERİMİZ
Mudanya’nın kurtuluşunda 12 Eylül 1922 Salı günü Yunanlılarla Mudanya halkının sekiz saatlik muharebesi esnasında 9 kişi şehit olmuştur. Gerek İngiliz Donanması tarafından 25 Haziran 1920 tarihinde bir binbaşı ve bir eri öldürdükten sonra şehit düşen Şükrü Çavuş, gerekse diğer şehitler için “Şehitlik Anıtı” yapılmıştır. Anıt üzerindeki kaidede şehitlerin isimleri yazmaktadır.
İşte şehitlerimiz…
Ali oğlu Tahir: Henüz askerliğini yapmamıştı. 18 yaşlarında Dedeler Bayırı’nda şehit oldu. Babası gümrük memuru idi.
Küçük Ahmet: Siği köyünden. Mudanya Tekke Camii karşısında ikamet etmekteydi. Karakuş Deresi’nde 45 yaşında şehit düştü.
Hasan oğlu Mehmet: Kız Mehmet diye anılırdı. 30 yaşında şarktan gelmiş bir kimsesizdi.
Talat Efendi: Gümrük Muhafaza memuru. Evli ve iki çocuklu. 45 yaşında şehit edildi.
Aziz oğlu Mehmet: Yunanlılar ricat ederken Eskişehir civarında arabasıyla angaryaya tutulmuş, Mudanya’ya kadar gelmiş. 25 yaşında olan Mehmet, o gün aracını bir tarafa bırakarak Mudanya müdafaasına katılmış ve şehit olmuştur.
Kürt Hasan: İskelede hamallık yaparken 40 yaşında şehit oldu. Evli ve 2 çocuğu vardı.
Kanber oğlu İbrahim: Harmanlar’daki su deposu civarında şehit edildi. Eğerceli olup, Mudanya’da işçi olarak çalışıyordu. 19 yaşında idi.
Mestan oğlu Osman: Evliydi. Karakuş Deresi civarında şehit oldu.
Halil oğlu Mehmet: Dereçavuş köyünden olup, Mudanya’da çalışıyordu.
YARARLANILAN KAYNAKLAR
- Doç. Dr. Saime Yüceer, Bursa’nın İşgal ve Kurtuluş Süreci (Genelkurmay ATASE Arşivi, Kls.858 / Kls.2199)
- Yılmaz Akkılıç, Savaşın sona erdirildiği kent Mudanya, 2007
- Dr. Murat Kuter, Mudanya’nın 26 ay 1 haftası, Eylül 2008
- mudanyaonline.net, Mudanya’nın ilk portal sitesi