Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de “Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra bizlere döndürüleceksiniz” uyarısı, 8 ayette bizlere bildirilmektedir.

Doğmak ve yeni bir hayata başlamak yaşamsal bir döngü, ölüm ise sadece İnsanoğlunun değil, yeryüzündeki bütün canlıların kaderidir.

Varlık sahnesinde olan her canlı mutlaka bir gün ölümü tadacaktır. Ama zamansız ve sırasız olunca, geride kalanlara büyük acılar bırakıyor.

Son örneğini, Kıbrıs’ta verdiği konser sırasında sahnede fenalaşan ve tüm müdahalelere rağmen hayata gözlerini yuman Volkan Konak’ın vefatında olduğu gibi.

Yaptığı yöresel derlemelerle gönüllerde taht kurması ile birçok seveni tarafından “Kuzeyin Oğlu” olarak da anılmaktaydı.

Volkan Konak, 1992 yılında Selma Konak ile nikâh masasına oturdu. Çiftin bu evlilikten ‘Şimal’, ‘Volkan’ ve ‘Derin’ adlarını verdiği 3 evladı dünyaya geldi.

Maddi imkânsızlıklar nedeniyle düğün yapamadığı eşine 25 yıl geçtikten sonra gelinlik giydirdi ve çift nikâh tazeledi.

Vatanını, milletini gerçek seven Volkan Konak, 63 öğrenciye burs veriyordu. 50 tanesi Maçka’dan babası olmayan öksüz çocuklardı. Hedefim 100 diyordu.

“Biriktirdiğin senin değil, paylaştığın senindir. Dünyaya el gibi çıplak geldim, el gibi çıplak gideceğim” diyerek gelirinin bir kısmını öksüz çocukların eğitimine bağışlıyordu.

Çok duygusal bir yapıya sahipti. Bestelerini sahnede duygusal şiirlerle zenginleştirmeye çalışırdı.

Yıllar önce mizansen olarak söylediği sözlerden biri de, “Beni yakın küllerimi Trabzon’un üstüne ve Karadeniz’e savursunlar” demişti.

Volkan Konak’ın burada Trabzon’u ve Karadeniz’i çok sevdiğini vurgulamaya çalıştığı apaçık.

Daha sonraki günlerde bu konu kendisine tekrar sorulduğunda, “Dileğinin bir sahne şovu olduğunu, sahneden vasiyet yapmayacağını, vasiyet yapacaksam da aileme yaparım. Gazino müşterisine yapmam. Sahnede söylediklerim şovdur” demiştir.

Yine başka bir konserinde vasiyeti ile ilgili sözlerini şöyle devam etmiştir. “Başka konumu mu yok ya? Evet ben seviyorum Trabzon’u. Karadenizliyim. Benim yerim belli. Maçka Konakoğlu Mezarlığı. Babamın yanına yatacağım” ifadeleri ile son noktayı koymuştu.

Ta ki vefat haberi duyuluncaya kadar.

Çatalca Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu, kendi sosyal medyasından “Sahnede gebermiş“ ifadelerini kullandı.

Müftü Ahmet paylaşımına gelen tepkiler üzerine de “Din, devlet, diyanet ve kutsallarımıza düşman herkese vermiş olduğum rahatsızlıktan dolayı Rabbime şükrediyorum” diye seviyesiz bir açıklama daha yaptı!

Mudanya’da da bazı şahıslar yine sosyal medya hesaplarından yaptıkları açıklamalarda “Ateşi bol olsun” gibi ifadeler kullandılar.

Gelen tepkiler üzerine bu kişiler yapmış oldukları bu paylaşımları kaldırdıkları için isimlerini açıklamıyorum.

Bizim kültürümüzde ve dinimizde vefat edenin arkasından bu tür “beddua” ve nefret içeren ifadelerde bulunulmaz.

Bizim kültürümüzde ve dinimizde, “Allah’tan rahmet dilenir. Mekanının cennet olması“ konusunda dua edilir. Ailesine ve yakınlarına taziyelerde bulunulur.

Anlamıyorum belki Volkan Konak ile hiç tanışmamışlardır, konuşmamışlardır. Hiçbir alışverişi olmamıştır.

Hiç yüzünü dahi görmemiş olmaları sonrasında, bir sözü uğruna böyle bir beddua edilir mi? Bu kadar nefret ifadeleri kullanılır mı?

Müftü Ahmet gibilerinin yapmış oldukları bu tür açıklamalar, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu; insanların farklı ırk, cinsiyet, din, dil, inanç veya diğer farklılıklara dayalı ayrımcılığa uğramasına yol açan kamu barışına karşı suçlar içerisinde hakaret veya ayrımcı söylemlerdir.

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu, TCK 216. maddesinde düzenlenmiştir.

Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde verilecek ceza, 218. maddede belirtildiği üzere yarı oranına kadar artırılabileceği ifade edilmektedir.

Toplumsal huzursuzluk olmaması için bu kişilerin gerçekten mantıklı olmalarını ve topluma iyi örnek olmaları konusunda hassasiyet göstermeleri gerekmektedir.

Aksi durumda;

TCK 216. Maddesi gayet açık. “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği için” bu nefret kusan Müftü Ahmet gibi kişiler için de adaletin çarkının dönmesini istiyoruz.

O güzel sesinle, o güzel yüreğinle hayata karşı dimdik duruşunla hiç unutulmayacaksın.

Ruhun şad, mekânın cennet olsun.

“Kuzeyin Oğlu, Volkan Konak”