Çiftçilerimiz, işlediği toprağın kaybettiği besin değerini geri kazandırmak, ürettiği ürünün verimini arttırarak daha kaliteli ürün elde edebilmek için tarımsal gübre kullanmaktadır. Bu anlamda çiftçilerimiz için gübre kullanımı, tarımsal üretim için hayati önem arz etmektedir.

Dünya piyasasında, pandemi şartlarının olumsuz etkisinin yanı sıra, uluslararası ticaretteki yavaşlama ve hammadde fiyatlarının yükselişi sonucunda gübre fiyatları da arttı. Bunun yanında, iç piyasa da gübre pazarını elinde tutan 5 gübre şirketi, döviz kurlarını bahane göstererek gübre fiyatlarını arttırmaktadırlar.

Çiftçimizin tarımsal amaçla en çok kullandığı gübrelerden biri olan ÜRE gübresinin ton fiyatı, 2020 yılında 1800 TL iken, 2021 yılında 4800 TL’ye çıkmıştır. Piyasada zamlı fiyatlar sonrasın da ÜRE gübresi, bugün 5300-5500 TL aralığında çiftçimize yansıtılmaktadır.

2. olarak en çok kullanılan gübre ise DAP gübresidir. 2020 yılında tonu 2400 TL olan DAP gübresi, 2021 yılına gelindiğinde, 6600 TL piyasada satışa sunulması ile son zamlarla da 6750 TL’ye kadar çıkmıştır.

Son bir yıl içerisindeki artışa baktığımızda DAP gübresi yüzde 175, ÜRE gübresi ise yüzde 166 oranında fiyatları artmıştır. Gübre fiyatlarındaki bu artış oranının yanı sıra, çiftçimizin diğer ilaç, mazot ve elektrik girdi maliyetleri de acımasız bir şekilde artmaktadır.

Bu maliyetler karşısında çaresiz kalan çiftçimiz yaptığı borçlanmalarını bir sonraki hasatta karşılayamamaktadır. Bunun yanında Mudanya’daki zeytin üreticimiz geçtiğimiz kışın başında yoğun dolu yağması sonrasında, zeytin ağaçlarında hasar meydana geldi. Kış içinde yaşanan yoğun kar yağışı ve don olayından da zeytin ağaçlarının kuruması ile bu yıl Mudanya yöresinde, zeytin üretimde yüzde 50 oranında verim düşüklüğü yaşanmaktadır.

Mazot, ilaç ve en başta gübre maliyetlerinin artması ile para kazanamayan çiftçilerimiz, gübre kullanımını yarıya indirmektedir. Hatta bazı çiftçilerimiz ise gübre kullanamayacaklarını söylemektedirler. Bu da ürün veriminin ve kalitesinin düşmesi ile verim kaybına neden olacağı için, her türlü çiftçimiz kayba uğrayacaktır.

Doğal şartlar sebebiyle ürünü hasar gören çiftçimize, yukarıda anlatmaya çalıştığım gübre fiyatlarındaki artış da darbe üstüne darbe vurmuştur. Uzun yıllardır zeytin üreticisi gelir elde edememektedir. Narin bir yapıya sahip olan zeytin ağacının bakım maliyetlerinin de yüksek olması, çiftçiye zeytin ağaçlarını söktürmektedir. Alternatif olarak üreticimize can suyu olan ve girdi maliyeti çok az olan kara incir fidanının ekimi her geçen gün de artmaktadır.

Çiftçilerimiz sürdürülebilir tarım için gübre maliyetlerini düşürmek zorundadır. Yetiştirdiğimiz bitkinin (zeytinin veya incirin) ihtiyacı olan besin değerini bulmak için tarım yapacağı toprağın kimyasal değerlerini analiz ettirmesi gerekmektedir. Toprağına gerekli ve yeterli miktarda ihtiyacı olan besin değerini vermek ve gereksiz gübre kullanımını önlemek ekonomik ve ekolojik olarak şarttır.

Çiftçilerimiz, Mudanya İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne giderek gerekli desteği almaları ile toprak analizi yapmalıdırlar.

Bunun yanında önemli bir faktörde tarımsal faaliyette hayati önem taşıyan gübreyi bu 5’li şirketin tekelinden kurtarmak olmalı. Devlet hiç kâr gözetmeden veya çok az bir kârla 1980 yılından önceki gibi gübre üretmelidir. Çiftçimizin bu zor zamanlarında yanında olmalıdır.

Böylelikle devletimiz; ilaç, gübre ve diğer ürünlerdeki fiyat artışını dengelemek ve enflasyonu dizginlemek için toprağın efendisi çiftçimizin yanında olduğunu göstermek adına ciddi bir adım da atmış olur. Aksi durumda toprağın besin değerlerinin kaybı ile birlikte insanlarımızda pahalılıktan alamadığı yiyeceklerden dolayı yeterli beslenemeyeceği için toplumsal ve sağlık sorunları yaşamaları kaçınılmaz olacaktır.