1999 Gölcük ve Düzce depremlerinde ülkemiz çok büyük acılar yaşadı. 40 bin insanımız bu deprem felaketlerinde can verdi. Binlerce vatandaşımız fiziksel ve ruhsal etki altında kaldı. Millet olarak bizler, 1999 Gölcük ve Düzce depremlerinin travmalarını üzerimizden atamamışken;
Son bir yıl içerisinde İstanbul’da, 24.09.2019 Salı günü 4,6 ve 26.09.2019 Perşembe günü Silivri açıkları 5,8 şiddetindeki depremlerde, 28 vatandaşımız hayatını kaybetti.24.01.2020 Cuma günü saat 20:55’te Elazığ’ın Sivrice ilçesi yakınlarında 6,8 şiddetinde meydana gelen depremde ise 41 vatandaşımızı toprağa verdik.
Deprem gerçeğini bizler unuttukça tabiat ana bizlere hatırlatıyor…
İşte birkaç gün önce, 30.10.2020 Cuma günü saat 14:51 de İzmir’in Seferihisar yakınlarında meydana gelen 6,9 şiddetindeki deprem ile yine yıkıldık. Bu depremle de bini aşkın yaralı ile 113 vatandaşımızıda gözyaşları ile toprağa verdik.
Deprem; kıtaların sıkıştırılarak basınç oluşması, yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi ya da yanardağların aktif hale geçmesi nedeni ile oluşan yer sarsıntısı ve hareketleridir. Coğrafi konum üzerine ülkemizin yüzde 92’si deprem alanı içerisindedir. Nüfusumuzun yüzde 95’i bu riskli alanlar üzerinde yaşamaktadır. Ülkemiz deprem bölgesinde olduğu için her an deprem gerçeği ile yüz yüze gelmekteyiz.
Bilimden, teknolojiden uzaklaştıkça bazı vicdansız hurafe kafalılar ortaya çıkıp, insanların kaybettikleri hayatları ile dalga geçmektedirler. Deprem olayını bölgesel veya dinsel olaylarla yorumlamak ve İzmir halkını depreme reva görmek insanlık dışı bir yaklaşım olduğunu da ifade etmek istiyorum.
Bizler; deprem bilim adamlarının, Marmara Bölgesi’nde de 7 şiddetinde depremin olacağını bas bas söylemesini duymuyoruz.
Mudanya, deprem fay hattı üzerinde olması sebebi ile riskli deprem bölgesi içindedir. Deprem analizleri sonrasında ülkemiz genelinde olduğu gibi, Mudanya’da da ciddi çalışmaların yapılmadığı kanısındayım. Kendi evimizin önü yani Mudanya’yı bu konuda incelediğimde;
Yeşil alanları yetersiz, sokakları dar, mahalleleri sıkışık, insanların doğal yaşam alanları yok denecek kadar az, konutlar dikine yükselmiş, otoparkları olmayan, kaldırımlarında karşılıklı iki kişinin yürüyemediği, yani şehirleşme bakımından gelişemeyen bir ilçe konumuna geldi. O güzelim Marmara’nın incisi Mudanya.
Mudanya şehir merkezinde konutların birbirine çok yakın, sokaklarının dar, acil toplanma alanlarının az ve yetersiz, eski kâgir binaların fazla olduğu görülmektedir. Deprem sonrasında en büyük etkinin Ömerbey, Hasanbey, Şükrü Çavuş ve Güzelyalı Burgaz mahallelerinde olabileceğini düşünüyorum. Belirttiğim bu mahallelerde halen kentsel dönüşüme geçilmemesi ve yeni modern kent çalışmaları yapılmaması düşündürücü ve üzüntü verici!
Geçen yıl İstanbul’da deprem olmaksızın kendiliğinden yıkılan apartmanların olduğunu ve kıl payı vatandaşların canlarını kurtardığını gördük. Mudanya’da da kendiliğinden yıkılmaya yüz tutmuş birçok ev var. Bu haliyle bile çevresindeki insanlara tehlike arz etmektedir.
Mudanya Belediyesi ve AFAD yönetimi tarafından, Afet ve Acil toplanma alanı olarak 22 bölge belirlenmiştir. Bu bölgeler genel olarak okul bahçeleri, stadyum ve küçük park alanlarından öteye gidememiştir. İskele Meydanı’nda 15 nolu toplanma alanı, BUDO ve Sosyal Tesisler araç otoparkı olarak kullanılmaktadır. Bu bölgedeki acil toplanma alanı başta olmak üzere, diğer toplanma alanları da yetersizdir! Araçların toplatıldığı bu alanda, insanların toplanması mümkün değildir. Bu gerçekler görülmelidir.
Mudanya’da deprem konusunda halkımıza (depreme hazırlık ve acil ilk yardım) eğitimi verilmesi gerekliliği, acil toplanma alanlarının yetersiz olduğu, ilçemizin trafik, otopark problemlerinin çözümlenmesi, sokak ve caddelerin açık tutulması, bölgesel olarak kentsel dönüşüme geçilmesi konu başlıkları, depreme karşı yapılacak en öncelikli ve ciddi çalışmaların başında gelecektir.
Mudanya’da yerel yöneticilerimizin, vatandaşlarımızın can güvenliğinden de sorumlu olduklarını bilmeleri gerekiyor. Maalesef, son bir yıllık süre içerisinde deprem konusunda Mudanya’da dişe dokunur hiçbir gelişme olmadı. Bu konuda hiç kendimize ödev çıkartmadık!
Unutmayalım, sadece deprem öldürmez. Alınmayan önlemlerde öldürür.
Geç kalınmadan, karar verme yetkisindeki tüm kurumların, bu eksiklikleri dikkate alarak önlemler için kollarını sıvamalarını umuyorum.
Mudanya depreme hazır değil!695 defa okundu
Efraim PALA kategorisinde, 05 Kas 2020 - 03:23 yayınlandı.

YORUM YAZ