Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partilerin Genel Başkanları 28. Dönem TBMM seçimleri ve 13. Cumhurbaşkanını belirleyecek olan 12’nci toplantısını geçtiğimiz 2 Mart 2023 Perşembe günü Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde toplanmıştı.
Toplantıya; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu katıldı.
Toplantının sonucunda “13. Cumhurbaşkanı adayımız ve geçiş süreci yol haritası konusunda ortak bir anlayışa ulaşmış bulunuyoruz” diyerek 6 liderin imzası bulunan bir sonuç bildirgesi basın ile paylaşıldı.
Bu bildirgede bir sonraki toplantının ise 6 Mart Pazartesi günü yapılacağı ifade edilmişti.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener gergin geçen toplantı sonrasında, İYİ Parti Genel Merkezi’nde divan üyeleri, Milletvekilleri ve Genel Başkan Başdanışmanları ile bir araya geldiği toplantı sonunda yaptığı açıklama sonrasında bizler şok olduk!
“İYİ Parti bir kıskaca alınmış, bir dayatma söz konusu. Dayatmaya boyun eğmeyeceğiz. Geldiğimiz noktada İYİ Parti ölümle sıtma arasında bir tercihe zorlanmıştır” şeklinde yapmış olduğu sert açıklama sonrasında masa ile iplerin koptuğunu ifade etti.
İfadesinde diğer 5 adayın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ismi üzerinde karar kıldıklarını, kendisinin ve parti tabanının yapılan anketlerde önde çıkan İstanbul Büyükşehir Belediye Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın aday gösterilmesi konusunda fikir beyan etmesi sonucunda masada yalnız kalması ile masayı terk etmek zorunda kaldığını açıkladı.
6’lı masada yaşanan krizin ve sonucundaki gerginlik siyasi liderleri ve partililerden başka gerçekten söylüyorum tüm Türkiye’yi gerginliğe sevk etti. İnce detaylara girerek, aynı stresi tekrar yaşamak ve makaleyi uzatmak istemiyorum.
Bu yaşadığımız 4 günlük süreçte İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener adına birçok iftiralar atıldı.
İYİ Parti’nin bir üyesi olarak ben Millet İttifakı ve diğer ittifaklardan birçok arkadaşımın tepkisi ve eleştirisi ile karşılaştım.
Meral Akşener’in FETÖ’cü olduğunu, daha önceki siyasi hayatında da bu tür eylemler yaptığını, AK Parti Genel Başkanı ile anlaştığını ve Başbakanlığı üzerinde mutabık olduğunu, İYİ Parti’nin CHP’ye diyet borcu olduğunu dile getirenler oldu.
FETÖ’cü olduğunu iddia eden şahsın ‘Belki bilmiyor’ diye elinden tutarak Adliye binasına kadar götürdüm iddiası doğrultusunda, suç duyurusunda bulunması için. Sonuçta söylediklerinin bilgisinin duyumla ve belgesi olmadığını geri adım atarak beyan etti.
Daha önceki siyasi hayatında Sayın Akşener, AK Parti Kurucu üyesi olduğunu ve iyi işlerin yapılmaması sonucunda o partiden ayrıldığını ifade etti.
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile anlaştığını, MHP’nin vizyonunun bittiği, İYİ Parti’nin Cumhur İttifakı’nın bir üyesi olması gerektiğini ifade edenler bile çıktı.
Hatırlarsanız, 2018 TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin seçimleri öne alınması girişimi ile İYİ Parti’nin genel seçimlerine girmemesi sağlanacaktı.
Bu oyunu akılı davranan Meral Akşener, Kılıçdaroğlu ile görüşerek 15 Milletvekili’nin İYİ Parti’ye geçirilmesi ile kötü emeller engellenmiş oldu.
Çok ciddi bir siyasi girişimdi. Bunun sonucunda İYİ Parti, parlamento içinde kaldı. Bu hamiliği CHP, İYİ Parti üzerinde hep gösterdi. Tabanda bizler çok kerelerinde bu üstün gözükmenin dezavantajlarını hep yaşadık.
2019 yerel seçimlerinde bizler öncelikle Mudanya’da, İYİ Parti olarak bedelini fazlasıyla ödedik. Yani kimseye borcumuz yok, kalmadı.
Çok uzun bir yaşanmışlık var, çünkü. Derinlemesine ve detaylarına bir başka zaman girebilirim. Gündeme gelince;
6 Mart günü, Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dahilinde, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş’ın Meral Akşener ile yapmış oldukları görüşme trafiği sonucunda buzlar eridi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ayrıldığı masaya geri döndü. Aynı gün yapılan 6’lı masa görüşmelerinde mutabakata varıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı adayı olduğu, diğer 5 siyasi partinin liderlerinin Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacağı mutabakatına varıldı.
Belediye Başkanlarının ise uygun bir zamanda Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanacağı kararına varılınca, tüm Türkiye rahat bir nefes aldı. Çünkü;
Toplumumuzun büyük bir kesiminin gelecek için umutları tükenmişti. Gençlerimiz mutsuz ve geleceğini yurtdışına gitmekte çare olarak görüyorlardı. İktidar ise ‘giderlerse gitsin’ demekle ülkenin terk edilmesine çanak tutuyordu. Önlemiyordu.
Yaşadığımız ekonomik krizin bedeli topluma yüklendi. Enflasyon karşısında alım gücü düşen vatandaşlarımız çok zor günler geçirdi. Geçirmeye de devam ediyor. Bedelleri ödemeye devam ediyor.
Ne yazık ki; 6 Mart günü yaşanan Kahramanmaraş depremi sonucunda beton molozlarının daha doğrusu içerisinde çimento olmayan kum yığınlarının altında kalarak yaklaşık 50 bin insanımız hayatını kaybetti.
Zor durumdaki insanlarımıza müdahalenin 3. gün ile bölgeye gidebilmesi ve AFAD ile Kızılay’ın yetersizliği, Kızılay’ın soğukta açıkta kalan vatandaşın ihtiyacı olan çadır ve yiyecek malzemelerini sattığının ortaya çıkması bu milletin sabrını taşırdı, tüketti.
İşte bu tükenmişliğin son bulması için vatandaşlarımız çıkış yolu olarak gördüğü Millet İttifakı’na umut bağladı.
Burada Cumhurbaşkanının kim olacağı çok önemli değildi aslında. Önemli olan parlamento içerisinde yeterli çoğunluğu elde ederek Cumhuriyetimizin değeri olan ‘Parlamenter Sistem’e geri dönüş çabasıdır.
Evde, sokakta, iş yerinde, köyde, kentte, siyasette yani yaşadığımız her alanda kadının varlığı bizlere değer katmaktadır. Hayat onlarsız olmaz. Kadının elinin değdiği yerde tabiri caizse gül biter.
Bundan sonra ülkemizin geleceği adına İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in varlığı, birlikteliğin teminatı olacaktır.
Bu çabasından dolayı 8 Mart Dünya Kadın Emekçileri Günü’nde kendisini ve baş tacımız olan tüm kadınları kutluyorum.
İyi ki varlar, iyi ki varsınız.
Teşekkürler Akşener!331 defa okundu
Efraim PALA kategorisinde, 09 Mar 2023 - 19:06 yayınlandı.

YORUM YAZ