“En büyük savaş cahilliğe karşı yapılan savaştır”
( M. Kemal ATATÜRK)
Türk gençlerinin göstermelik bir eğitime kurban edildiğini öğreneceksiniz.
Afrika ve Asya’dan gelen ülkelerin gençlerine üniversite kapılarını açan bu zihniyetin eğitim konusunda ortaya koyduğu ilimden ve bilimden kopuk, eğitimin dinsel öğretime devşirilmesidir…
Türk halkı istikbali için 30-40 yıllık bir dönemi düşünerek gerekli tedbirler alınmalıdır. Türkiye’de doğan bu yabancı nesil vatandaş olarak her hakka sahip ve yasaların verdiği imkânları elde etmiştir! Ve sonrasını geride kalanlar düşünmek zorundadır!
Başlayalım:
Türkiye’de anaokulundan ilk ve ortaokullarda ve lisede kayıtlı yabancı öğrenci sayısı her geçen gün artıyor…
Yapılan araştırmada yapancı öğrenci sayısı 790 bini Suriyeli olmak üzere 999 bine ulaştı. Yabancı öğrencilerin 433 bini ilkokul, 349 bini ortaokul, 152 bini lisede okuyor. İlginç olanı; Suriyeli ve Afganistan öğrenciler MEB’in 12 yıl zorunlu eğitim yasasının dışında tutuluyor. Bu yabancı öğrencilerin zorunlu eğitim çağındaki bilhassa kız çocukları 13-14 yaşında evlendiriliyor. Diğer erkek öğrencilerin okula devam etmedikleri halde resmi kayıtlara göre nerede oldukları bilinmiyor… Bu öğrencilerin nerede oldukları aranması söz konusu değil! Bu öğrencilerin tarikatların ve cemaatlerin Kur’an kurslarında Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı olarak yetiştirilmediklerini düşünmemek mümkün mü?
Türk Ulusu, bağnaz bu toplumun karşısında ikinci kurtuluş savaşı yapmak zorunda olabilir! Türk siyasetinin yobazlaştığı bu dönemde; Türk Ulus Birliğini, Atatürk devrimleri ve İnkılaplarına olan inançları ile güçlendirmelidir!
YABANCILAR AK PARTİ İKTİDARINA OY POTANSİYELİ OLUYOR!
AK Parti’nin çok çocuk doğuran Suriyelilere gösterilen ilginin tek nedeni oy potansiyeli olarak görülmeleridir!
Yasaların boşluklarının yarattığı vatandaşlık verilmesi yasası AK Parti’nin istediği şekilde tekrar ele alınarak yabancıların vatandaş olmaları kolaylaştırıldı. 13-14 yaşına gelen yabancı kızlar okula gönderilmiyor. Genç yaşta evlenince 15 yaşında genç anne oluyor. Bu vatandaşlar AK Parti’nin oy potansiyeli olarak görülüyor. Bu yabancıların savaştan sonra ülkelerine dönemleri söz konusu değil. Suriyelilerin çoğu Müslüman Sünni olduğundan Şii Esat’ın yönetimine güvenmiyorlar. Afganistan’dan gelenler Afganistan yönetimine karşı ABD’de için savaşan kişiler olduğundan ülkelerine dönmeleri beklenmesin… Suriyeli ve Afganlılar Türkiye’de rahat ve destek gören bir mutlu vatandaş oldukları iyi biliniyor. AKP İktidarı oy oranı için bu yabancıları vatandaş yaparak oy oranını kendi lehine dönüştürme isteğini bilmeyen var mı? Bu yabancı vatandaşların çocukları Türk vatandaşı olmaları ile AK Parti adına 2030’da sandıkta oy kullanacaklarının hesabı çoktan yapıldı!
Hesaba göre İstanbul’da 530 bin, Gaziantep’te 428 bin, Şanlıurfa’da 284 bin, Hatay’da 268 bin iken bugün sayıları 3 milyon 152bin oldu. Bugün Türkiye’de 0-9 yaş arası 932 bin, 10-18 yaş arası 664 bin olmak üzere temel eğitim çağında 1,6 milyon Suriyeli çocuk var. Bu çocuklar gelecekte Türk siyasetini yönlendirecek oy kapasitesine sahip olmayacakları söylenebilir mi? AK Parti’nin bunları Türkiye’ye getirmesinin bir planın parçaları olmadığı söylenebilir mi? Bu vatanın sahipleri olan Türkler ne yapıyor?
Hiç bir şey!
AK Parti iktidarı 22 yıllık iktidarında bakanların tek adama bağlanması ile başlayan kurumların bozulması ile “yozlaşma” başlamış oldu. Türk eğitimi AK Parti iktidarı döneminde müfredat programı parçalandı… Her bakan, bakanlığı yozlaştırmak için ne gerekiyorsa(!) yapmaya ve kurumsal özelliğini bozmaya çalıştı. Son dönemde Eğitim Bakanlığı ile yapılan tarikatlar, cemaatler, Ensar Vakfı ve Diyanet Başkanlığı ile yapılan protokol anlaşmaları ile okullara din adamların girişi sağlanmış oldu. Yapılmak istenilen eğitimin bilimden ve ilimden koparılması ile dine dönük sübyan ve medreselerin açılmasını sağlayacak eğitim şekline sabırla geçmek için AK Parti iktidarının devamlığını sağlayacak olan; seçim sistemi üzerinde çalışmaların yapıldığı biliniyor… Halen gerçekleri konuşmayan siyasetçilerin varlığını oluşturan “mal, mülk” kavramının paraya dönüşümünü sağlayarak; iktidarın nimetlerinden sonsuza kadar faydalanacak olan siyasi yapının devamının sağlanmasını sağlayacak bir anayasa isteği var…
Bu sorulara cevap verme zamanı gelmedi mi?
AK Parti’nin “Yeni bir ulus” yaratma düşüncesinin olmadığı söylenebilir mi?
Hiçbir iktidarın dini açıdan AKP İktidarının okullarda yasal olmayan çalışmalarına hiçbir kurum engel olabildi mi?
Anayasa Mahkemesi ile Yüksek Savcılar Kurul üyelerini seçen kim?
Ordu’nun kuvvet komutanlarını ve Silahlı Kuvvetlerin Komutanlarını seçen kim?
Her konuda tek söz sahibi olan kim?*Bakanları ve yardımcıları seçen kim?
Atama ve görevden alan kim?
Cumhur değil mi?
ÜNİVERSİTELERDE YABANCI ÖĞRENCİLERE GELİNCE…
Bugün Türkiye’nin Üniversitelerinde okuyan yabancı öğrencilerin birçoğunun lise diploması olmadı halde kayıtları yapıldı. Zaman içinde bu gibi şok haberler gazetelerde yer alıyor.
Amaçlanan; Türk Üniversitelerinde okuyan yabancı öğrencilerin Türk Kültürü içinde eğitim almaları ve ülkelere döndüklerinde bir Türk Elçisi gibi çalışmaları bir gerçek mi?
Yüksek Öğretim Kurumu verilerine göre, Türkiye’de 58 bin 213’ü Suriyeli ile 301 bin 694 yabancı öğrenci var. Üniversitelerin dağıtımına göre, Karabük Üniversitesi’nde eğitim gören 11 bin 908 yabancı öğrenciyle ilk sırada… Yabancı öğrencilerin 3 bin 288’i mühendis, 1.422’si imam, 651’i doktor olacak. İstanbul Üniversitesi’nde 9.938 öğrenci, Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde 9.263 öğrenci, Kütahya Dumlupınar üniversitesinde 7.255 öğrenci, Gaziantep Üniversitesi’nde 6.897 öğrenci, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde 4.198 öğrenci, Trakya Üniversite’nde 3.949 öğrenci, Mersin Üniversitesi’nde 3.573 öğrenci, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde 3.234 öğrenci, Şanlıurfa Harran Üniversitesi’nde 2.342 öğrenci okumakta…
Türkiye’de üniversite okumak için gelen öğrenciler daha çok Afrika ve Asya kıtasından geliyor… Bunların birçoğunun lise diploması olmadıkları halde üniversitelere kayıtları yapılıyor. Gelen ülkelerden gelen yabancı öğrencilere sağlanan olanaklar Türk öğrencilerine sağlanmıyor. Türk üniversitelerinde yabancı statüsünde görülen Türklerin olduğu gerçeği anlaşılmış değil.
Üniversitelere puansız, imtihansız kayıtları olan bu Türkler kimlerdir? Bu Türklerin özel okul seçme hakları mı var? İlginç olan bu sahtekârlar Türkiye’de yıllık 125 bin TL ücret karşılığında 36 kişinin Tıp Fakültesi’ne kayıtları yapıldı. Türk gençleri okumak için ter dökerken; bu sahtekârların iktidara yakın ailelerin çocukları mı? Ne hikmetse(!) bal yalayan ve üstün zekâlı olduklarını sanan bu sahtekâr Türk öğrencilerin isimleri bir gün ortaya çıkar…
HAFTANIN MESAJI:
Atatürk’ün 103 yıl önce 1. Maarif Kongresi’nde temelini attığı çağdaş, eğitimli, insan haklarına saygılı, cinsiyet eşitlikçi ve erdemli toplumsal kazanımlarımız dışarıdan gelen yabancıların istilası ile eğitimiz ”Yozlaşmış” ve “Dinsel” eğitimin temelleri atılıyor! (Mehmet AKTOPRAK)
