Seneler ne çabuk geçti… Siyaset, tek partili dönemden bugüne geldiğimiz noktaya bakıldığında büyük gelişim geçirdi. Demokrat Parti’nin kurucuları olan Adnan Menderes, Celal Bayar ve ekibinin CHP’den ayrılan kişilerin oluşturduğu görülür. Sonrası malum!
Yapılan seçimde Demokrat Parti açık farkla iktidarı kazanır ve Celal Bayar Cumhurbaşkanı ve Hükümeti Adnan Menderes’in Başbakanlığında kurulur…
Bu seçimden sonra CHP uzun bir dönem ana muhalefette kalır. Demokrat iktidarının yanlış politikalarına karşı Ordu’nun sert çıkışı ile ilk ihtilal olur. Kısa aralıklarla ortaya çıkan ihtilal hükümetlerinin görevleri biter. Bu arada seçime yeni kurulan siyasi partiler girerler. Turgut Özal’ın kurduğu “ANAVATAN PARTİSİ” seçimleri kazanan parti olur. Özal dönemi Türk siyasetinde gelişimlerin yükselişi oldu. Sonrasında Özal’ın ve Demirel’in Cumhurbaşkanı seçilmesiyle; Türk siyaset sahnesinden Özal ile Demirel çekilmiş oldu…
Türk siyaset sahnesi her dönemde yeni simalarla renklendi. Erbakan’ın siyasi arenada başlattığı kapatılan partiler ve kurduğu partiler sayesinde; siyaseten lider varlığını sürdürmesidir. Saadet Partisi’nden ayrılan genç bir grubun kurduğu AK Parti’nin iktidar oluşudur. AK Parti’nin siyasi arenaya çıkışı ile başlayan ilk iktidar dönemi başarısı 4 yılı kapsar. Abdullah Gül’ün liderliğinde ilk iktidar yaşamı başladı. Erdoğan’ın özel bir yasa ile Siirt’ten ara seçimde milletvekili seçilir. Böylece siyasete geri döner. Ancak! AK Parti’de başlayan liderlik mücadelesinde başlayan çekişmenin sonucunda Erdoğan, rakiplerinin partiden ayrılmalarıyla; partinin lideri oldu…
AK PARTİ İLE ERDOĞAN…
AK Parti’yi Erdoğan olmadan düşünmek siyaseten yanlış olur! Ayrıca ortaya koyduğu siyasi mücadelesini görmemezlikten gelinemez… Birlikte kurdukları partinin kurucularının ayrılması ile beklenen siyasi başarısızlık duygusu vardı. Beklenen başarısızlık yerine başarılı bir seçimle Erdoğan’ın Başbakan olmasıyla; partiyi kendi çizgisine getirmiş oldu.
Erdoğan, yapılan genel ve yerel seçimleri kazanan taraf oldu. Ekonomik siyasetin işleyişine müdahale eden Erdoğan’a ne Maliye ve Hazine Bakanı ile ne de Merkez Bankası Başkanı dayanmadı. Dolar bazında yapılan yanlış siyasetin oluşturduğu faiz indirimi ile başlayan ekonomik kriz!
Ardından 128 milyon doların durumu netleşmiş değil. Kovulan Mehmet Şimşek’in tekrar Maliye ve Hazine Bakanlığı’na ve Merkez Bankası Başkanlığı’na Gaye Erkan’ın getirilişleriyle; başlayan ekonomik çalışmalar halen rayına oturmuş değil. İşçi ve memur emeklilerinin aldıkları maaşlarının yetersiz kalmasının oluşturduğu geçim sıkıntısı. Serbest piyasa uygulamasında ortada çıkan sorunlarının her gün değişen fiyat karmaşasının çözümsüzlüğüdür.
Halen ekonomi piyasası fiyat açısında değişik rakamlarla ürünlerin satılması önlenmiş değil. Ayrıca, iç ve dış politikada yapılan olumsuzlukların yarattığı sorunlar yumağının büyümesidir. AK Parti belediyelerinin Cumhur tamimine rağmen sorumsuzluk içinde yapılan harcamalar. İhalelerin yandaşlara verilmesi ayrı bir sorun oluşturuyor.
EĞİTİM BAKANIN LAİKLİK KARŞITI AÇIKLAMASI…
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in TBMM’de laik eğitim karşıtı sözleri şok yarattı. Bakanın tarikat ve cemaatler sayesinde; çocukların dağa gitmesini önleyen sivil toplum örgütü olduğunu savunması ile başlayan tartışmanın alevini ateşlemiş oldu. Tarikatlar ve cemaatlerle protokol imzalayacaklarına devam edeceklerini söylemesinin yarattığı gündem değişimi şimdilik soğumuş durumda… Ancak bakanlığın tarikat ve cemaatlerle yapılan protokoller kozmik odada saklanıyor. Gerçek olan öğretmenlerin sosyal yaşamlarını iyileştirme yapacağına din derslerine giren hocalara ve vakıflara aktarıyor. Yaz sezonunda kurulacak kamplara ve gezilere götürülebilecek. Bu gezilerin ve kampların tarikat ve cemaatlere ait yerlere götürülmesi mümkün. Okuma alışkanlığı altında çağdaşlığın dışında kalan kitapların okunması sağlanmış olacak.
Milli Eğitim Bakanlığı yapılan protokoller ve anlaşmaların sonuçları gençlerin dini amaçlar uğruna kullanılmaları mümkündür. Bakanın bu tüm tartışmaların yaratıcısı olan bakan istifa etmelidir. Eğitimcilerin üzerinde durduğu bakanın istifa etmesi içinde, Cumhur’un ettiği yemine sadık kalarak görevden alması isteniyor. Türk Ulusu her seçim döneminden sonra kurulan bakan listesinde ilk önce bakılan Eğitim Bakanın ismi olur. Bakanlıklar bakan yardımcıları bakanlığın içinde seçiliyor. Bu bakanda eğitim bakanlığı kademelerinde çalışmış olması çağdaş eğitimi uygulamasını beklemek safdillik olur! O makama getiren Cumhur’un emri ve talimatları dışına çıkması söz konu bile edilemez! Önemli olan talimat ve emirlere biat etmek için seçilmiş olan bakanlar ve yardımcıların yetkisiz olduklarını hatırlatmak isterim…
HAFTANIN MESAJI
Sistemin olumsuzluğunu uzatılan mikrofonlara anlatıyoruz. Seçimde ise, tersine oyumuzu AK Parti’ye kullanıyoruz. Sonrasında şikâyetlere devam ediyoruz. Seçmen bir kulübün taraftarı olamaz! Türk Ulusu’nu yönetecek olan hükümeti seçiyoruz! Hizmeti halkın kalkınmasına ve yükselmesini sağlayacak olan adayı seçelim… (Mehmet AKTOPRAK)
