Türk siyasetçinin siyasi çalışma dönemi içindeki (!) çalışma grafiğini izleyen ve değerlendiren bir kurul var mı? Türk siyaset tarihinde bu konuda; aydınlatacak bir bilgi akışı yok…
Osmanlı Devleti zamanında Meclis ’te Ermeni, Yahudi, Rum gibi ırkların görev yaptıkları bilinir. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin Millet Meclisi’nde Demokrat Parti iktidarında Rum, Ermeni ve Yahudi Milletvekilleri vardı… Bugün Türkiye Cumhuriyeti Millet Meclisi’nde Suriyeli TC vatandaşı olan kişilerin olduğu gerçeğini unutmayalım!
Seçim sonuçları sonucunda Milletvekilleri, Bakanlar, valiler, kaymakamlar ve üst seviyeli yöneticilerin çalışma süreci içinde mesaileri ile ilgili soruşturmalar neden yapılmaz? Göreve başlama süreci ile görevi bırakma süreci içinde ki(!) çalışmaların değerlendirilmesi yapılmalıdır!İktidar süreci içindeki çalışma faaliyetleri bir komisyon tarafından soruşturulmalı ve aklanması nasıl sağlanmaz?
KONTROL YÖNETİMİ OLUŞTURULMALI…
Hizmet süreci içinde yapılan yasal olmayan çalışmaları takip edecek olan bir komisyon kurulmamış? Görevliler için gerekli denetlemelerin yapıldığı söylemek kurtuluş değildir! Bu işi yapacak olan kişiler kimler olabilir?
*Seçmen mi?
*Partili üyeleri mi?
* Yüksek seçim kurulu mu?
* Liderler mi?
* Şehrin Sivil örgütleri mi?
* Mahalle muhtarları mı?
Bu sorular gelişi güzel seçilmiş olsa bile(!) seçmen(Halk) kendi özgür iradesi ile Milletvekillerini seçtiğine inanıyor musunuz?
Cumhuriyetin 100. Yüzyılını kutlatacağımız bugünlerde dayatmacı demokrasi oyunu oynuyoruz!
Demokrasinin anlamını bilmeyen bir seçmen topluluğu ile seçim yapmanın sıkıntılarını anlamayan bir toplum ile seçimin demokratik olduğuna inanmamız isteniliyor! Müslüman ülkelerine bakıldığında; dışarıdan görülmesi istenilen demokratik bir seçim yapıldığı izleminin verilmesidir. Halen Müslüman ülkelerin seçmenlerinin yeterli kültür seviyesinde olduğunu söylememiz mümkün mü? Her seçimde futbol takımı maçı izler gibi seçimleri izliyoruz! Sandık başlarında yaşanan ahlaksızlık, vurdumduymazlık ve duygusuzluk gibi suçlamaların havada uçuştuğunu görüyoruz! Seçim sonuçları alındıktan sonra; seçim tarihi gelene kadar geçen görev zaman sürecini tartışmaya açan yetkili siyasetçi hatırlıyor musunuz? Lider olarak gerçekleri seçmene anlatmasını bekleyen seçmen var mı? Parti liderinin gösterdiği listenin seçilmesi kutsal bir anlaşmanın bir parçası olmanın mutluluğunu yaşamak(!) İşte! Türk Siyaset anlayışının demokrasiye dönüşmesini sağlayan; kandırmaca, yutturmaca, özgür iradenin satın alınmasıdır!
TÜRKİYE’NİN KURULUŞUNUN 100. YILI NASIL KUTLANACAK?
Her zaman olduğu gibi AK Parti iktidarı bu konuda halkı kandıracak ve inandıracak olan yeteneği vardır! Milli bayramları nasıl kutluyoruz? Anlatmaya gerek var mı? Her seçimden sonra alınması gereken dersleri çabuk unutuyoruz! Bu seçimde de görülen seçim boyunca izlenen çirkin olayları izledik ve izlemeye devam ediyoruz… Osmanlı tarihine bakıldığında; kabile reisliğinden, beyliye giden yolda ortaya konulan mücadele hırsının kuruluştan sonrasını gerileme dönemindeki padişahlarının devleri valide sultanların yönettiğini unutmayalım… O günden bugüne gelinen süreçte AK Parti yönetimin etkisiz ve tepkisiz olduğunu görmeyen gözlere ve duymayan kulaklara bir gün hareketlilik geleceğine inanmak isterim…
CHP ÖZGÜVEN KAYBEDİYOR…
Atatürk, pusulası olmayan Bandırma Gemisi ile Samsun’a çıktı…
Bugün Kılıçdaroğlu’nun partinin başında gireceği yerel seçimlerden galip çıkma ihtimali ne kadardır?
Yüzde 90 mı? Her geçen gün AK Parti’nin siyasi emellerine hizmet ediyor mu etmiyor mu? Bu sorunun cevabını almak için sihirbaz olmaya gerek var mı? İş işten geçtikten sonra; akıl veren çok olur misali değil mi? Bu 11 büyükşehir belediyeleri AK Parti ile MHP arasında anlaşma yapıldı. CHP halen eski alışkanlık huyundan pazarlık yapmalarından ne zaman vazgeçecek?
Türk siyasetinin bugünkü hale getiren bugünkü meclis koltuklarında oturmakta olan siyasiler suçludur! Türkiye Cumhuriyetini yöneten AK Parti yönetimine karşı almaları gereken tedbirleri halen alamadıklarını söylemek isterim. AK Parti’nin içinden çıkan iki partiye verilen milletvekillerini altın tepsi de sunan Kılıçdaroğlu değil mi? Siyasetçi cesur olmalıdır! Yaptığı siyasi hatanın faturasını kuruşu kuruşuna kadar kendi ödemelidir!
CHP’nin pusulası bozulmuş bir gemi misali Samsun Limanını mı arıyor? Bugün Atatürk, İnönü ve Bülent Ecevit’in kemiklerini sızlatmaya hiçbir CHP’li neden olmamalıdır!
HAFTANIN MESAJI: Türk Siyasetçisi her geçen gün” yozlaşan” bu siyasetin sorumsuzluğunu taşıyacak güçleri nereye kadar sürecek! Rabbim! Türk Ulusunu, iç ve dış düşmandan korumasını dilerim… (Mehmet AKTOPRAK)