İlk beklenen olay, doğal gaz faturasını görünce ailemizin durumu. En düşük ayarda yakmamıza ve Aralık ayında dış ısının normal olması nedeniyle bir çok kez kapalı tutmamıza rağmen 1003,00 TL’lik fatura ile karşılaştık.
Geçen kış, tüm günler ve zaman zaman yüksek seviyede yakmamıza rağmen en fazla 600 TL fatura gelmişti. Bu durumu yöneticiler dış alım yapmalarına bağlamışlardı.
Yıllardır hemen her yerde doğal gaz bulunduğu açıklanmış olmasına rağmen, bu gaz bir türlü bizim eve uğramadı! Uğramadığı gibi fiyatlar da artmış durumda.
Hep birlikte ellerimizi havaya kaldırıp, dar gelirli ailelerin bu durumdan kurtulması ve refaha ulaşması için dua etmekten başka seçeneğimiz kalmadı.
Bir diğer duamız da, bir an önce seçimlerin yapılması ve yeniden demokratik hükümet sistemine dönmek için oldu.
PARTİLER, ÜYELER, DEMOKRASİ..
Geçtiğimiz günlerde bir partinin SİYASET ile ilgili düzenlediği panele katıldım. Açık oturumdaki konuşmacılar, önceki yıllarda bakanlık ve milletvekilliği yapmış saygın kişiler.
Üyelerin varlığı ile partilerin var olduğunu ifade ediyorlar. Zamanımız parti yöneticilerinin ne yazık ki üyeleri pek dikkate almadıklarını belirtiyorlar.
Avrupa ülkelerinde parti başkanlarını ve parti yöneticilerini üyeler doğrudan seçmekteyken, ülkemizde DELEGE seçimi ortaya koymuşlar. Üyeleri devreden çıkarmışlar.
Az sayıdaki delegeleri etkileyenler ne yazık ki parti yöneticiliğine seçiliyorlar. Diğer yandan bir de seçime giren adayların ortaya koyduğu listeler var. Son zamanlarda BLOK listeler ortaya çıkıyor.
Sistem şöyle işliyor;
Her aday, kendi yönetimine seçilecek kurul üyelerinin geniş bir listesini yayımlıyor. Listeler oylamaya sunuluyor. Hangi liste en yüksek oyu alır ise, onlar yönetime geliyor.
Diyelim ki 4 liste var. Bu listelerden 3’ü yüzde 20’şer oy almış. Bir diğer liste yüzde 40 oy almış. Yüzde 40 teker teker, yüzde 20’lerden fazla olduğu için tüm yönetim onlara veriliyor. Yani tüm üyelerden yüzde 40 oy almış olan taraf, geri kalan toplamda yüzde 60 olan tarafı da yönetmiş oluyor.
Daha demokrasiye uygun bir yönetim seçimi yapmak olası mı? Evet. Tek bir liste yapılır. Bunun adı ‘Çarşaf Liste’dir. Buraya her kesimden adayların adı yazılır. Seçmen üyeler bu listeden beğendikleri adaya oy verirler.
Sonuçta, yönetici sayısı kadar en çok oy almış olanlar yönetimi oluşturur. Bu yönetim içinde her kesimin temsilcileri bulunur.
Bir diğer demokratik yöntem ise, ortaya sandık konur. Üyelerin tamamı, adayların içinden tercih ettiğine oy atar. En fazla oyu alanlar YÖNETİCİ seçilir.
Demokrasilerde hakimiyet halkındır. Halk tüm yöneticileri demokratik seçim yöntemi ile seçmelidir. Biz buna gerçek Demokrasi diyoruz. Diğerleri, despotik, tek insanlı yönetim biçimine uyar ki bunun sonucunda hem partiler, hem demokrasi, hem de ÜLKE zarar görür.
Diğer bir sorun da, seçilen yerel yöneticilerin, seçildikleri partilerin yöneticilerinin işlerine karışmasıdır. Bunu en çok belediye başkanları yapar ki bu doğrudan doğruya parti üyelerinin seçmiş olduğu başkan ve yönetimine saygısızlıktır.
Seçilen başkanlar, kendi partilerinin politikalarını, programlarını seçildiği bölgede uygulamak ile görevli olduklarını unutmamalıdır. “Parti içi demokrasi olmadan, ülkede demokrasinin olamayacağı” özetidir bu, katıldığım oturumun.
Sonuç olarak, partilerde üyeler, partinin, halk ise ülkenin temel taşlarıdır. Gerek ülke, gerekse parti yöneticilerini, doğrudan halkın ve parti üyelerinin seçmesi, Demokrasinin de temel ögesidir.
O halde, PARTİLERDE DEMOKRASİ OLUR İSE, ÜLKEDE DE DEMOKRASİ OLUR.
Aksi halde, iktidarda olan yöneticiler düşer, muhalefette olan yöneticiler de iktidara gelemezler. Demokrasi, ekonomi, adalet, hak, hukuk yara alır.
Halk, bu tür yönetimleri daha fazla iktidarda tutmaz, sandıkta hesabını sorar. Hak, Hukuk, Adalet ve tam demokrasilerin olduğu ülkelerden ders almalıyız..
Not: Vatandaşı olmaktan kıvanç duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına denk gelen 2023’te tüm okurlarımızın yeni yılını kutlar, daha iyi, sağlıklı, demokratik bir yeni yıl dilerim.
