Almanya Darmstat kentinden, motokaravan ile yola çıkan eski arkadaşım Hartmut Schaht ki (Biz ona Hardi) diye sesleniriz, ziyaretimize geldi.
Bilgili, görgülü, gezgin ve fotoğraf sanatçısı, alçak gönüllü Hardi ile 1985 yılında, Bursa’nın kardeş şehri olan Darmstat kentinden bir gezi grubu ile gelerek, Emniyet Müdürlüğü’nü de ziyaret ettiklerinde tanışmıştım.
Memleketinde, emniyet teşkilatının amirlerinden birisiydi. Birkaç yıl önce Emniyet Müdürlüğü‘nden emekli oldu. Konuşma dilimiz, o zaman okulda öğrenip, kurslarda biraz geliştirdiğim Almanca idi. Şimdiki konuşma dilimiz ise benim kurslarda geliştirdiğim, onun da okulda öğrenmiş olduğu İngilizce.
Gezgin Hardi, Motosiklet ile Asya, Afrika,Türkiye, Avrupa’nın kuzey ülkeleri ve İngiltere’yi gezerek, gezi notlarını ve fotoğraflarını yayımlamıştı.
ADD nin yeni yönetimini ziyarete gittik ilk günlerde. Atatürk’ü biliyordu. Dedesi 1. Dünya Savaşı’nda İstanbul’da ast rütbeli genç bir Alman subayıymış. Türk ve Alman askerleri arasında ilişkileri sağlarmış ki ona “İrtibat Subayı” deniyor.
Sonraki zamanlarda dedesi, Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren Mustafa Kemal Atatürk’ten övgüyle söz eder, bu konudaki düşüncelerini anlatırmış kendisine. Bu nedenle sevinerek geldi Atatürkçü Düşünce Derneği’ne….
ADD Başkanı Sayın Soyer Kazancı’da ona bir dernek rozeti hediye etti. Çok sevindi bu duruma. Bizler de ADD Mudanya yönetimi olarak yeni seçilen Belediye Başkanımız Sayın Deniz Dalgıç’a ‘hayırlı olsun’ ziyaretine giderken, onu da davet ettik.
İzlenimlerini aynı akşam günlüğüne yazmış. Oradan alıntıladım. “Üzerimde çok iyi bir izlenim bıraktı yeni başkan. İlçenize iyi hizmet edeceği konusunda düşünce oluştu bende. Resepsiyon sırasında, akıcı İngilizce konuşması ve davranışları ile çok olumlu ve demokratik davranışlı idi. Tekrar gelmem konusunda davet aldım. Bir çok kez geldiğim Türkiye’de bu tür olumlu davranışlar ile daha önce karşılaşmamıştım” diye düşüncelerini ifade etmiş.
Başkan, eski binanın depreme dayanıklı olmaması nedeniyle boşaltılması sonucu, Yıldıztepe’de inşa edilmiş, inşa edildiği zamandan beri boş duran bir yerde, önceki yönetim tarafından yerleşilmiş bir binada çalışmak zorunda kaldıklarını anlattı.
Burasının halktan uzak olduğundan yakındı. Halkın arasında olmak istediğini belirtti. Siyasi çalışma sonunda seçildiğini ancak siyasi davranmayacağını, tüm halka hizmet edeceğini vurguladı.
“Söylentilere bakmayın, doğruyu benden öğrenin” dedi.
Belediyede çok çalışan olduğunu söyleyerek onların iş verimliliklerini takip edeceğini vurguladı. Mali sıkıntı nedeniyle çalışanlara ancak yarım maaş ödeyebildiklerini üzülerek ifade etti.
Bu sırada Atatürkçü Düşünce Derneği’ne üye olma teklifini nezaketle kabul etmesi ayrı bir incelik oldu.
Belediye hizmetinden faydalanmak için doğrudan belediyenin ilgili birimlerine başvurmak gerektiğini özellikle vurguladı. İşleri kırmadan, dökmeden yapılabilir olanları yapma sözü verdi. Başvuruları kolaylaştırmak için elektronik başvuru sistemi kurma girişimlerinin devam ettiğini belirtti.
Bu arada “Başkanlar Çalıştayı” için Ankara’da toplantıya gideceğini vurguladı.
Ziyarete gelenleri ki içinde ADD Yönetimi, meclis üyelerinden bazıları, halktan bazı kişiler ve Alman emekli emniyet müdürü Hartmut Schaht’da vardı.
Dışarı çıkarak ve hepsi ile ayrı ayrı ilgilenerek vedalaşması, olması gereken, özlemi çekilen bir davranıştı.
Sonuç olarak benim sözüm şu ki “seçmenin verdiği oy yerini bulmuş“.