İlçemizde Güçlü Kadınlar Derneği diye bir sivil toplum kuruluşu var. Yaklaşık 2,5 yıldır etkin burada.

Edindiğim bilgilere, ofislerini ziyaretimde ve yaptığım araştırmada 7 yürekli kadın yönetim kurulunu oluşturmuş. Adlarını yazmadan edemem. Başkan İpek Demirtaş.Yürütme Kurulu Üyeleri Rukiye Gözütok, Aygül Çığ, Aysel Çalkap, Nilgün Akengin, Mahmure Uçar ve Gülay Kırtepe… 70’e yakın da kadın üyeleri mevcut.

Özelliği şu ki, bu yürekli ve yardımsever insanlar değişik siyasi partileri destekliyor olsalar bile yardıma ihtiyacı olan insanlara, bilhassa kadınlara yardım etmek için büyük emek veriyorlar uyum içinde.

Doğal olarak erkeklerin de desteğini alarak. Bunlardan birisi de, ilçemizde işyeri sahibi olan Cem Tamaç. Basın mensuplarının da desteği onlarla.

Son olarak, bir mahallede anneleri olmayan 3 ve 5 yaşlarında kız çocuklarına bakmak zorunda kalmış bir BABAya destek verdiklerini öğrendim. İhtiyaç sahiplerini iyilik yapmak isteyenler ile buluşturuyorlar, incitmeden, kırmadan.

Bürolarındaki raflar üzerinde temiz giyecekler gördüm. Bebeler, kadınlar hatta erkekler için.

Kendilerini hem bu dayanışma, hem de diğer insanlara örnek olmaları açısından yürekten kutluyor, başarılarının devamını ve diğer yardımseverlerin onları desteklemelerini diliyorum.

Bu yazıya başlarken, telefon mesajlarından bir gönderi geldi. Orada ise siyahi bir sanatçı gitarı eşliğinde, erkeklere seslenerek “Dünyayı ve tüm işleri artık KADINLARA bırakın, sizlerden daha iyi yaparlar. Kimseyi ağlatmazlar, en azından savaş olmaz!” diyerek,sanki işleri yüzümüze, gözümüze bulaştırdığımızı ima ediyordu.

Bu şarkıyı paylaşan ise yine ilçemizde bir siyasi kadın yönetici olan Dilek Hanım idi.

Evet itiraf ediyorum ki kadınlar; daha içten, sevecen, adaletli, yapıcı bir şekilde olaylara bakıyor ve uyguluyorlar.

Bir de dilekleri oldu. Üreten kadınların, ürettikleri ürünleri, yerel yönetimin tahsis edeceği bir yerde satarak gelir elde edebilmelerinin sağlanması. Çok şey mi istiyorlar sizce? Belki yerel yöneticiler duyar ve okur bu yazıları da olumlu bir ses vererek, halka hizmet sunmanın sevincini yaşarlar… Duyarsız kalırlarsa eğer, yerlerini bir KADIN yöneticiye bıraksınlar.

Büyük liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün örnek gösterdiği, çağdaş Türk kadınına yakışır ve örnek olacak şekilde davranıyorlar kadınlar..

Onların etkinliklerini görüp, duyunca koltuklarımız kabarıyor. Yola devam…

*

YÜREĞİMİZ YANGIN YERİ…

Bir sabah kapım çaldı yakınlarda. Açtığımda güzler yüzlü, daha önceden tanıdığım bir beyefendi, hal hatır sorduktan sonra bana üzeri basılı bir zarf uzattı.

THK (Türk Hava Kurumu) bağış zarfıydı.

Üzerinde “Bağışlarınız THK da değerli” yazıyor, altında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün gökyüzüne bakan bir fotoğrafı ile yangın söndürme uçakları ve helikopterlerin fotoğrafları vardı.

Ayrıca uçak ambulansı olduğunu da öğrenmiş oldum. Diğer yandan bir üniversitesinin olması da güzel. Gençlere havacılığı sevdirmek ve teşvik etmek için faaliyetleri de var.

Zarf geldiğinde, güney ve batı kesimlerimizde birkaç yerde orman yangınları başlamıştı bile.

Yangın mevsiminin Mayıs ayında başladığı söyleniyor. Niçin Nisan ayında başlamış olduğuna şaşırıyoruz. Yangın ile mücadele için hava destek ekipleri hazır mı acaba?

İlgili bakanlığın, THK yangın söndürme uçaklarından geçen yıl faydalanmadığını ve gecikmiş olarak dış ülkelerden yardım aldığımızı görmüştük.

Neden Cumhuriyet varlığının bir ünitesi olan THK’daki yangın söndürme uçaklarından faydalanmadıklarını bizlere gerçekçi bir şekilde açıklayamadılar.

Bu yıl, yangın mevsimine lütfen hazırlıksız girmeyelim! Ülkemizdeki kurumların uçaklarından faydalanmayı öne alalım.

Bağışlarımızı Türk Hava Kurumu’na yapalım! Cumhuriyetimizin, bu kadim emaneti olan THK’nu destekleyelim, yaşaması için BAĞIŞ yapalım, çaba harcayalım.

Güzel ve sağlıklı günler dilerim.