Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--

Anayasa’nın sadece ilk 4 maddesi mi önemli?215 defa okundu

kategorisinde, 30 Eyl 2024 - 07:08 yayınlandı.
Anayasa’nın sadece ilk 4 maddesi mi önemli?

Anayasa bir devletin yönetim biçimini belirler. Devletin ülke üzerindeki egemenlik haklarını, bireylerin temel haklarını belirleyen bir toplum sözleşmesidir. Son zamanlarda ülkemizde yeni bir Anayasa yapılması konusunda; başta Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, siyasal partiler ve toplumun ilgili tüm kesimlerince bir tartışma yaşanıyor.

Bu hususta en çarpıcı tartışma konusunu, iktidar partisi AK Parti’nin desteği ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne milletvekili olarak giren HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu yarattı. Laik Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk karşıtı olduğu, ülkenin tüm duyarlı vatandaşları tarafından bilinen bu zat geçenlerde kamera karşısına geçerek bütün bir Türk Ulusu ile adeta alay ederek, şu cüretkâr sözleri sarf etti:

Ahmağa anlatır gibi tek tek söyledim. Buna rağmen anlamamakta ısrar ediyorlar. Biz, Anayasanın 4. maddesi olmasın diyoruz. Kameraya bakarak söyleyeyim bir daha. Anayasanın 4. maddesine karşıyız. Tamam mı, anladınız mı? 4. madde gelecek nesillerin iradesine ipotek koymaktır”.

Bir hukukçu olarak şu soruyu sormak istiyorum: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın değiştirilemeyecek hükümleri yalnızca ilk 3 maddesi midir? Tabii ki bu hükümlerin değiştirilemeyeceği ve bu 3 maddenin değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği hüküm altına alan 4. maddesi çok önemlidir. Kaldı ki Anayasamızın tüm maddeleri çok önemli olmakla birlikte; yeni bir Anayasa söz konusu olduğunda, halen müesses Anayasamızın başlangıç hükümleri,  Anayasamızın 66. ve 174. Maddelerinin muhafaza edilip edilmeyeceğinden söz edilmiyor. Bu konuda şimdilik; gerek iktidar gerek ise muhalefet partileri tarafından henüz herhangi bir tartışma söz konusu olmadı.

Başlangıç hükümleri şöyledir;

Anayasamızın Başlangıç Hükümleri

Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda;

Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;

Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;

Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;

Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;

Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;

Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;

FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere.

TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, DEMOKRASİYE AŞIK TÜRK EVLATLARININ vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.

 

Şimdi ise şu soruyu sormak lazım:

Yeni yapılacak Anayasa’da bu başlangıç hükmü aynen muhafaza edilecek mi? Türk toplumuna, bu sorunun cevabı siyasi partiler tarafından mutlaka verilmelidir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 66. Maddesi şu şekildedir:

  1. Türk vatandaşlığı

Madde 66 – Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk’tür.  (Mülga ikinci cümle: 3/10/2001-4709/23 md.)

Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir.

Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz.

Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.

Türk Ulusuna, şu sorunun cevabı siyasi partiler tarafından mutlaka verilmelidir: Yeni yapılacak Anayasada 66. Madde aynen muhafaza edilecek midir?

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 174. maddesi şu şekildedir:

  1. İnkılap kanunlarının korunması

Madde 174 – Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılap kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz:

  1. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu;
  2. 25 Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanun;
  3. 30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun;
  4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikâh esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi hükmü;
  5. 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkânın Kabulü Hakkında Kanun;
  6. 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun;
  7. 26 Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına dair Kanun;
  8. 3 Kânunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun.

orunun cevabı siyasi partiler tarafından mutlaka verilmelidir: Yeni yapılacak Anayasada 174. madde aynen muhafaza edilecek midir? Başta iktidar partisi olmak üzere, tüm siyasi partiler ve milletvekilleri bu konuda da Türk Halkını aydınlatmalıdırlar.

Bugün ülkemizde, iktidarı elinde tutan yetkililer ve yargının bir ilk derece mahkemesi ve yüksek yargının bir dairesi Anayasa’ya ve Anayasa Mahkemesinin kimi kararlarına uymamaktadır. Örnek olarak Hatay halkının oylarıyla 14.05.2023 tarihinde milletvekili seçilen Şerafettin Can Atalay’ın Anayasa’nın 153. maddesinin son fıkrasında yazılı olan; “Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazete’de hemen yayınlanır ve yasama, yürütme ve yargı organların, idare makamlarını gerçek ve tüzel kişileri bağlar” şeklindeki açık hükmüne rağmen önü kesilmiş ve Atalay’ın milletvekilliği meclis kararı ile düşürülmüştür. Bu durumda ülkemizin duyarlı vatandaşları olarak şu soruyu sormak gerekecektir:

Müesses kimi Anayasa Hükümlerine uymayan, kimi yargı organları ve TBMM’nin AKP’li üyeleri, yeni yapılacak Anayasanın bu konudaki hükümlerine uyacaklar mıdır?

Google News Mudanya Haberleri Telegram MUDANYA Kanalı
Haber Editörü : Tüm Yazıları
Hukukçu| Mudanya Mektubu
YORUM YAZ