Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Başarılı Bir Seçim Kampanyası” sonucunda 14 Mayıs’ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda Türk halkından yüzde 44,88 oranında oy almıştır. Bu sonuç Cumhur İttifakı adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın almış olduğu yüzde 49,51 oy oranı karşısında asla küçümsenmeyecek bir başarıdır.
Tabi ki bu başarıda Millet İttifakı’nın diğer tüm bileşenlerinin de mutlaka payı vardır.
Cumhuriyet Gazetesi’nin 15 Mayıs 2023 tarihinde manşetten verdiği haber gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan bu yarışın galibi değil, kaybedeni olmuştur.
Sayın Kılıçdaroğlu bu kampanyasını ikinci turda da başarı ile sürdürüyor. Eksik kalan ya da ulaştıramadığına inandığı yeni mesajlarını, yurttaşlarımıza ulaştırmayı hedefliyor.
14 Mayıs sonrasında bu yarışı kazanacağından emin bir görünümle çıktığı televizyon ekranında kendisine psikolojik üstünlük sağlayan coşkulu ve inançlı söylemleriyle yurttaşlara ulaşmayı sürdürüyordu. Söz uçar yazı kalır özdeyişine inanarak bu vurucu konuşma metnini özetle de olsa aktarmak ve okurlarımla paylaşmak istiyorum.
“…Buradan herkese sesleniyorum. Biz bu vatanı sokakta bulmadık, bugün 10 milyon düzensiz mülteciyi içimize sokan bu zihniyete vatanımızı bırakmayacağız.
Sınır namustur, böyle söyledik, namusumuzu korumaktan aciz her gün akın akın damarlarımıza sızan bu başıbozuk insan selini seyreden, yarın bir gün 10 milyondan 30 milyona çıkıp bekamızı tehdit edecek bu mülteci akını karşısında ithal oy ümidi uğruna kılını kıpırdatmayanlara vatanımızı bırakmayacağız.
Kadınlara eşya gibi bakıp onları sahiplendireceğini söyleyenlere kadınları domuz bağıyla katledenleri, küçücük çocuklara evlatlarımıza göz koyanlara vatanımızı bırakmayacağız.
Onbinlerce vatandaş depremde canından olurken deprem sabahı askere dur emrini veren, insanlar enkaz altında yardım beklerken kan satan çadır satan bu zihniyete vatanımızı bırakmayacağız.
Teröristlerle hiçbir zaman masaya oturmadım. Bundan sonrada asla oturmayacağım. Vatanını seven sandığa gelsin. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Mutlaka ama mutlaka kazanacağız…..”
Sayın Kılıçdaroğlu bu inancıyla ve yıllar önce üstün bir vatan sevgisiyle hak, hukuk, adalet diyerek başlattığı yürüyüşünün uzun soluklu bir yürüyüş olduğunu kanıtlamış ve kendisine ikinci turda Çankaya yolunun açıldığını, Türk halkından daha büyük bir destek göreceğini umut ettiğini beyan etmiştir.
Kılıçdaroğlu’nun ATA İttifakı temsilcileri ile görüşmelerini olumlu buluyorum. Ancak Milliyetçilik hiç kimsenin tekelinde değildir. CHP, tüzüğünde yazıldığı gibi Kuvay-ı Milliye’den gelen bir siyasal örgüttür. Milliyetçilik, CHP’nin 6 okundaki en önemli ilkelerin başında gelir.
14 Mayıs’ta çeşitli nedenlerle sandık başına gidemeyen 8 milyonu aşan yurttaşımızın ve başta Türk gençliği olmak üzere Türk ulusunun tüm duyarlı yurttaşlarının 28 Mayıs’ta da daha büyük bir inanç ve coşkuyla sandığa gitmeleri ve oylarına sahip çıkmaları gerekmektedir.
Tüm duyarlı Türk vatandaşları gibi ben de bütün kalbimle inanıyorum ki “Hak tecelli eyleyecek”, Anayasa’mızın Başlangıç bölümünde betimlendiği gibi Türk Milletinin demokrasiye âşık evlatlarının sandığa gitmesiyle fark kapanacak, olağanüstü bir durum söz konusu olmazsa ikinci turda Sayın Kılıçdaroğlu ipi göğüsleyerek 29 Mayıs sabahı Ankara’da yeni bir güneş doğacaktır.
Türk milleti yeniden Atatürk’ün Türkiye’sine kavuşacak. 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağı sözünü veren Kılıçdaroğlu ile Çankaya’ya çağdaş bir Türkiye idealine doğru hep birlikte yürüyecektir.
Gayret Türk Milleti’nden, tevfik ve hidayet ancak Allah’tandır.