Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--

O çiçek bahçesinin ismi kutsal Türk yurdudur136 defa okundu

kategorisinde, 20 Oca 2025 - 21:44 yayınlandı.
O çiçek bahçesinin ismi kutsal Türk yurdudur

Geçen haftaki Mudanya Mektubu’mda sözünü ettiğim gibi ülkemizde İmralı’da hükümlü bulunan Abdullah Öcalan’ın PKK’nın silah bırakması şeklinde bir taahhütte bulunması şartıyla TBMM’ye gelip DEM Partisi grubunda konuşma çağrısında bulunulmasıyla başlayan olağanüstü siyasal gelişmeler yaşanıyor. DEM Partisi’nin bugünkü yetkilileri ve öncellerinin yıllardır iddia ettikleri gibi siyasal tabanlarının ülkemizdeki onlarca etnik kökenin varlığı yanında öncelikli olduklarını iddia ettikleri bir etnik kökenin yine iddia ettikleri siyasal meselelerinin çözüme kavuşturulmasını yıllardır ileri sürüyorlar.

Şöyle ki;  ülkemizde birçok etnik kökene bağlı örneğin başta Karadeniz bölgemizde ‘Laz Etnisitesi’ olmak üzere Gürcüler, Abhazlar, Çerkezler, Arnavutlar, Boşnaklar, Pomaklar vb. en az 33 etnik grup vardır. DEM Partisi yetkilileri siyasal temsilcileri olduklarını iddia ettikleri söz konusu bu etnik gruba bir takım hakların verilmesini istiyorlar ve bu istemlerinin Kürt Meselesi olduğunu ileri sürüyorlar.

Geçen haftaki Mudanya Mektubu’mda belirttiğim gibi bu meselenin sadece silah bırakma meselesi olmadığını, önümüzdeki günlerde bu konuda başkaca da istemlerin gündeme gelebileceğini düşünüyorum. Yani ulusal bütünlüğümüzün, Üniter Devlet Yapımızın, ulus devlet olmamızın, ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bütünlüğümüzün tartışmaya açılabileceği düşüncesi birçok duyarlı Türk vatandaşı gibi beni de çok ürkütüyor. Hemen belirtelim ki, Doğu ve Güneydoğu vatandaşlarımıza batılı emperyalistlerin yönetiminde uygulanan algı operasyonlarıyla ve her vesileyle yaptıkları kışkırtmalarla sevgili vatanımız bölünüp parçalanması amaçlanmaktadır. EmperyalizminBöl” ve “Yut” politikası yurdumuzda da aynen uygulanmak istenmektedir.

Şimdi şöyle bir faraziye ortaya atalım. Şimdiye kadar DEM Partisi temsilcilerine pek sorulmadığını düşündüğüm şu iki soruyu gündeme getirelim.

Şöyle ki;

1- DEM Partisi siyasi temsilcileri sözünü ettiğiniz etnik grubun ülkemizdeki diğer etnik gruplara nazaran siz hangi hukuksal ve yasal argümanlara göre kendinizi EN ZİYADE MÜSAADEYE MAZHAR BİR ETNİK GRUP olarak niteleyebiliyorsunuz? Bu şekildeki bir nitelemenizin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndaki hukuksal dayanağı nedir? Yine bu nitelemenin Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerdeki hukuksal bir dayanağı var mıdır? Çünkü ülkemizde mevcut yukarıda bir kısmını sayabildiğim onlarca etnik grubun şimdilik böyle bir istemi olmadığı halde, siz hangi ulusal veya uluslararası hukuka dayanarak böyle bir iddiada ve istemde bulunabileceksiniz?

2- Varsayalım ki yine geçen haftaki Mudanya Mektubumda belirttiğim gibi bu istemlerinizin içinde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 66. maddesinin ve yine Türkiye Cumhuriyeti devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün yani Anayasamızın ilk 4 maddesinin tartışmaya açılabileceğini ve bu tartışmalar sonucunda sizin bu konuda bir an için hedefinize ulaşabileceğinizi varsayım olarak düşünülse bile, bu durumda yukarıda bir bölümünü saydığım diğer 33 etnik grup sizi emsal ve örnek alarak aynı iddialarla ortayaçıktığı takdirde ve sonuçta Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en az 33 otonom bölgeye ve etnik federasyon yönetimine ayrılması fecaatini, ülkemizin içine düşeceği kaos ortamını, bu büyük dramı ve güzel ülkemizin ve bizi birleştiren kutsal Cumhuriyetimizin izmihlalini düşünebiliyor musunuz?

Gelin bu tartışmalara girmeden önce, Türkiye Cumhuriyeti’nin ölümsüz kurucusu Gazi Mustafa Kemalin bir asır önce ileri sürdüğü bizi “Ulusal Kardeşliğe ulaştıran ve bizi 100 yılı aşkın bir süredir bir arada barış içinde yaşatan şu büyülü ve kutsal sözlere bir kez daha kulak verelim:

“…..TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ KURAN TÜRKİYE HALKINA TÜRK MİLLETİ DENİR.

Yine ülkemizdeki bir televizyon kanalında her hafta Cumartesi ve Pazar günleri saat 10.00’da başlayan ve yaklaşık 3 saat süren bir programda program yöneticisi ve sunucusu Sayın Serhan Asker programa başlamadan önce her hafta yinelediği bir tümce ortaya atıyor ve “…..ANADOLUYUSUYLA TRAKYASIYLA TÜRKİYE BİR ÇİÇEK BAHÇESİDİR.. diyor. Ama bu değerli sunucu bu çiçek bahçesinin nedense ismini söylemiyor. Ne var ki, ben de bu niteleme  eksikliği karşısında benim gibi düşünen milyonlarca duyarlı Türk vatandaşı adına BU ÇİÇEK BAHÇESİNİN İSMİNİN NE OLDUĞUNU söylemek istiyorum. Sayın sunucu sizin bu niteleme ve isim koymadaki noksanlığınızı tamamlamak isterim ki: Her hafta ısrarla yinelediğiniz O ÇİÇEK BAHÇESİNİN İSMİ: KUTSAL TÜRK YURDUDUR. YİNE O CUMHURUN İSMİ TÜRKİYE CUMHURİYETİDİR. TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ ÜLKESİ VE MİLLETİYLE BÖLÜNMEZ BİR BÜTÜNDÜR, O SATIH BÜTÜN VATANDIR

Saygı ve sevgilerimle

Google News Mudanya Haberleri Telegram MUDANYA Kanalı
Haber Editörü : Tüm Yazıları
Hukukçu| Mudanya Mektubu
YORUM YAZ