Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
mecidiyeköy escort

Tiyatroya adanan hayat (4)368 defa okundu

kategorisinde, 15 Ara 2022 - 20:59 yayınlandı.
Tiyatroya adanan hayat (4)

Ben çekinerek ağabeyim gibi aktör olmak istiyorum dedim. Biraz durakladıktan sonra “Sakın ha… Bizleri görmüyor musun? Kemal genç yaşında neden öldü? Sen de minyon yapılısın ağabeyin gibi bu yıpratıcı sanata dayanamazsın. Sen üniversiteye gideceksin” dedi.

Emir büyük yerdendi. Gittim, felsefe bölümüne kaydımı yaptırdım. Muhsin Ertuğrul’un çevresini etkileyen bir kişiliği vardı. O herkese benzemezdi. Sanatsal düşünceleri de her zaman yeni yeşeren bir tomurcuk gibiydi. Yönetilmek için değil, yönetmek için yaratılmıştı. Devlet Tiyatrosu’nun başına onun yerine Carl Elbert getirildikten sonra Ankara2dan ayrılıp İstanbul’a dönmüştü. Yine Tepebaşı’ndaki tiyatronun küçük odasında ziyaretine giden Selahattin Bey’in İstanbul’a tekrar dönüş sorusunu şöyle cevaplar:

“Ben hep lokomotif oldum. Selahattin hiçbir zaman vagon olmadım” der. Gerçekten de o tiyatro yaşamımızın hep ilklerin lokomotifi olmuş, geriden gelen ve gelecek olan gençlere gerçek bir önder olmuştur.

Değerli okurlarım, yazımın kaynağını oluşturan Selahattin Küçük’ün yaşamına da kısaca değinmekte yarar görüyorum.

Selahattin Küçük, Dârülbedâyi’nin ünlü aktörlerinden, Kemal Küçük’ün kardeşi olup 1944 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nden mezun olduktan sonra felsefe doktorası yapar. Ardından Güzel Sanatlar Akademisi Cemal Tollu Atölyesi’nde resim öğrenimi görür. 1943-1944 yıllarında Beyoğlu Postanesi üzerinde bulunan İstanbul Radyosu’nun sanat çalışmaları içinde ‘Vurun Kahpeye’ ve ‘Lüküs Hayat’ filmlerinin senaryo yazarlığı ve yönetmeliğini Lütfü Akat’la birlikte yapar. Beyoğlu Halkevi Müdürlüğü yazdığı ‘Parmak Çocuk’ ve ‘Kara Bulut’ adlı oyunları Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenir ve kitap olarak yayınlanır.

Bir süre Cumhuriyet Gazetesi’nde yazarlık, çeşitli dergilerde çeviri ve öyküleri yayınlanır. 1949’da açılan sınavı kazanarak İstanbul Radyosu’nda spiker olarak göreve başlar. Çeşitli birimlerde çalışır ve 1982’de emekli olur. Yaşayan en eski spiker olarak radyoda 40 yıl adlı bir kitabı bulunan duayen spikerimiz arkasında derin bir boşluk bırakarak 2009 yılında aramızdan ayrıldı.

Daha öncede belirttiğim gibi Muhsin Ertuğrul, Cumhuriyet tarihimizin modern sahne sanatlarımızın temelini atan ve bu uğurda neredeyse bir ömür hizmet veren ve onlarca dünyaca ünlü klasik modern eseri başarıyla icra eden gençlerimizin yetişmesine özen gösteren bu büyük sanat ustamıza yabancı basından bir gazetecinin bu konuyla ilgili bir sorusunu kısaca şu sözleriyle cevaplar:

Başarının birinci kuralı, kusursuz net sahne disiplini…

1947’de ülkemizde bir Bale Okulu’nun açılması için görüşü alınmak üzere ülkemize davet edilen İngiliz Kraliyet Balesi’nin kurucu yönetmenliğinden kendi isteğiyle emekli olan Dame Ninette de Valois davet edilir. Yaptığı ön seçmelerde çocuklarımızın sanat ve estetik kabiliyetlerine hayran kalan ve 20 yıl hiçbir karşılık beklemeden önce İstanbul’da, ardından daha önce Ankara’da açılmış olan Devlet Konservatuarı’nın bir bölümünde derslerine devam eder. 9 yıllık bir öğrenimin ardından 1957 ilk Bale Bölümü mezunları arasında kısa bir süre sonra baş balet ve balerin diye yükselen temsillerin bitiminde kendilerini ayakta alkışladığımız Sait Sökmen, Oytun Turfanda, Meriç Sökmen, Shirley Subaşı gibi dünya çapında şöhret olmuş daha nice nice balet ve balerinler yetiştiren bu koca yürekli zarif hanım D. 1898 – Ö. 2011’de ebediyete göçenler kervanına katılarak aramızdan ayrılır.

Işıklar içinde uyuyun. – Devam edecek –

Google News Mudanya Haberleri Telegram MUDANYA Kanalı
Etiketler:
Haber Editörü : Tüm Yazıları
Ankara Mektupları
YORUM YAZ