Köy Kanunu veya 4081 Sayılı Çiftçi Mallarının Koruması Hakkında Kanun 1941 yılında çıkmış, bugüne değin işler halinde çalışmıştır. Ta ki, köylerin mahalleye dönüşmesine kadar yürürlükteydi.
Yerel seçimlerde köy muhtarı ve azaları da yenilenirdi. Köylerde anılan yasa hükmünce yani seçilen muhtar ve heyeti aynı zamanda Çiftçi Malları Koruma Heyeti de sayılır. Her yıl nazari bütçe hazırlanır, ilçelerde murakabe heyeti diye Mart ayına kadar Köy Koruma bütçeleri tasdik edilir. Köy muhtarı bütçesinin yüzde 70’ini koruma bekçisine ayırır, yüzde 30’unu da diğer masrafa ayırırdı. Sezonluk tutulan koruma bekçisi köylünün tüm ekili dikili ve hayvan otlaklarının nerede, ne zaman atlatılacağını da bütçe planında gösterilmiş olduğundan cezai müeyyideleri de ona göre kesilirdi. Cezalara ve ödemelere itiraz eden yurttaş, Murakabe Heyeti’ne başvurur, her üç ayda toplanan murakabe heyeti cezayı eksiltir veya aynen onaylardı.
İlçedeki murakabe heyeti İlçe Kaymakamlığı’nın başkanlığında yerel Belediye Başkanlığı seçimleriyle birlikte yenilenirdi. Murakabe heyeti üyelerini yeni seçilen Belediye Başkanı, çiftçilikle uğraşan kişilerden 5 kişilik heyet ismini Kaymakamlık Makamı’na sunar, Kaymakam’ın başkanlığında üyeler toplantı yapardı. Murakabe Heyeti’nin asli görevi tüm köylerin bütçesini ve ilçenin Koruma Başkanı’nın seçimini de üstlenirdi.
Gerek köylerde, gerekse ilçede eş güdümlü çalışan heyetlerin denetimini de Murakabe Heyeti’ne vermişti. Hem çiftçinin ürünlerinin korunmasını sağlamak, hem de bölgede oluşacak çeşitli felaketlerin önlemini almak, üreticinin mallarının çalınmamasını sağlamak amacıyla oluşturulan köy korucuları ile güvence altına almaktı.
Bütçenin geliri de; ekili dikili arazilerin dönüm başına biçilen miktarın koruma ücreti olarak ödenmesi sağlanır. Cezalardan gelen para da sahipsiz malların satımı bütçenin gelir hanesine yazılırdı.
Demem o ki, şimdilerde ne doğru dürüst koruma var, ne de heyeti!
Karma karışık bir ortam içinde olması mahalle muhtarlarının koruma parası toplayamadığı gibi, Koruma Heyeti de oluşturulamıyor. Zira belediyeliklerde Koruma Heyeti oluşabiliyor. 30 kilometre ilerideki köye, şehrin merkezinden Koruma Bekçisi oluşamıyor! Dolayısıyla ölçmeden, biçmeden, ‘ben yaptım oldu’ masalı tutmuyor!
Salt kırsal nüfustan oy avcılığı yüzünden her şeyi berbat ettiler. Yasa çıkmadan mahalle oluşturdular!
Şimdilerde köylüyü aslında çivi çakamaz duruma düşürdüler! Mecburen görmezlikten geliyorlar.
Köylünün şehirli yapılması, köylülükten çıkarmakla kalmadı; üretimi de düşürdüler!
Kazım BOZDOĞAN – 0506 420 80 88