Her insan, zaman zaman yaşadığı yerlerin dışına çıkarak, başka şehirlere başka coğrafyalara mutlaka gitmelidir.

Bu; kişinin doğal bir ihtiyacının yanında, ruhsal yapısını da etkileyerek, kişinin kendini geliştirmesi içinde; mutlaktır.

Ben bu düşünceler içinde, başka bölgelere seyahat etmeyi, insanlarla tanışmayı, başka yaşamları görmeyi, değişik kültürleri tanımayı çok istiyor ve imkânım oldukça bu arzumu yerine getirmeye çalışıyorum.

Bu doğrultuda geçtiğimiz aylarda kısa da olsa,daha önceki halini bildiğim Marmaris’in İçmeler Mahallesi’nin son halini görme ve şehir hayatını tanıma imkânım oldu.

Marmaris’in İçmeler Mahallesi’nde, kent dokusunu gördükçe gerçekten söylüyorum, insan olarak çok imrendim.

Hotellerin haricinde, konutların 3 katı geçmediğini, kaldırımların ortalama 5 metre, bisiklet yollarının her sokakta oluşturulduğunu, çöp kutularının yanında sigara küllüklerinin olduğunu, yaya yollarında araçların yayalara öncelik verdiğini görünce, kendimi bir Avrupa şehrinde zannettim.

Ancak Türk insanından fazla,  başka milletlerin vatandaşlarının, bu hayatı yaşadığını görünce üzüldüm, boynum bükük kaldı.

Markalaşmak kolay olmuyor. Bu kaliteli yaşantıyı turistlerden ziyade, kendi vatandaşlarımın da yaşamasını çok isterdim.

Barışın başkenti, Marmara’nın incisi diye tabir ettiğimiz bu güzelim Mudanya, özünden ve güzelliğinden git gide uzaklaştırılıyor.

Maalesef, Anadolu’da birçok ilçenin çok ve çok gerisinde kalan, doğup büyüdüğüm Mudanya şehirleşmenin ve kentleşmenin çok gerisinde kaldı.

Kaldırımları 30 cm geçemeyen birçok sokakları var. Sokak ve mahallelerine girdiğinde çöplerin etrafa yayıldığı ve çöp kokusunun hâkim olduğu sokaklar, hiç te az değil!

Mütareke park alanı ile belediye önündeki alandan başka Mudanya’da oturup huzur bulacağın başka bir alan yok, Mudanya’da daha başka sosyal alanlar oluşturulamadı.

Tekel Parkı diye adlandırılan alandaki eksiklikleri, Mudanya Belediyesi’ne ilettiğimde, benim çağrımı duymazlıktan, görmezlikten geldiler. Halen de kaderine terk edilmiş gibi hiç çalışma yapılmıyor.

Trafik ve otopark ihtiyacından bu makalemde bahsetmiyorum. Satırlar almaz çünkü.

Bizim hakkımız değil mi? Refah içerisinde daha kaliteli, gerçekten hak ettiğimiz gibi yaşamak.

Tabii ki hakkımız. Ama biz halkın ihtiyaçlarını duyan dinleyen ne yazık, yok ki!

Bizleri yönetenler ve yönetmeye namzet kişiler zoru başarmıyorlar. Zaten görevleri olan işleri reklam yaparak algı oluşturmaya devam ediyorlar.

Gerçek dünyaya döndüğümüzde, bu yapay yaşantının bizleri oyaladığını ve gerçekleri görmemizi engellediğini bilmeliyiz.

31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerde Mudanya’yı yönetecek Belediye Başkanı adaylarına halkının ihtiyaçlarını görmelerini, tüm enerjilerini bu doğrultuda harcamalarını diliyorum.

Bu amaç doğrultusunda seçilen başkanın siyasi kimliğini bir kenara bırakıp, tüm halka eşit seviyede belediye hizmetini ulaştırmalıdır.

Ancak bu şekilde Marmaris’in İçmeler Mahallesi’ndeki kentleşmenin güzelliklerine ulaşabiliriz ve yaşayabiliriz.

Takdir edersiniz ki; Mudanya’da halk olarak çok şey istemiyoruz, insanca yaşayıp, gerçekten Marmara’nın İncisi olmak istiyoruz.