Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--

30 Ağustos zaferiyle kucaklaşmak (3)1502 defa okundu

kategorisinde, 09 Eyl 2021 - 14:51 yayınlandı.
30 Ağustos zaferiyle kucaklaşmak (3)

Türkiye Cumhuriyeti çok büyük mücadeleler sonucu kan ve irfanla kurulmuştur. Türk halkı Cumhuriyetimizi sokakta bulmamıştır. Bu kutsal Cumhuriyetimiz, büyük bedeller ödenerek Mustafa Kemal ve kendisi gibi yiğit arkadaşlarının yönetiminde Türk milletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak emperyalizme karşı verdiği dünyada bir eşi olmayan bir İstiklal Savaşı sonucunda kurulmuştur. 

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle verdiği ve bir bölümünü aşağıda özetle aktardığım mesajı şöyleydi:  

“Dünya savaş tarihine geçen bu şanlı zaferle Türk Milleti, şehit kanlarıyla sulanan vatanı üzerinde asla boyunduruk kabul etmeyeceğini göstermiştir. 30 Ağustos, milletimizin kendisine ömür biçen emperyalist niyetleri kursaklarda bıraktığı ve Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden yolu açtığı tarihimizin en kritik dönüm noktalarından biridir. Milletimiz, her türlü yokluk ve imkansızlığa rağmen kazandığı bu zaferle 1071 Malazgirt’te bize yurt kılınan bu toprakların ezeli ve ebedi vatanımız olduğunu bir kez daha tescil etmiştir. Büyük Zafer’e ilham veren ruh, inanç ve irade, 99 yıl önce olduğu gibi bugün de milletimize istikamet çizmektedir…” şeklindeki ve yine Anıtkabir Şeref Defteri’ne yazdığı şu mesajını da birçok Türk vatandaşının düşündüğü gibi ülkemizin selameti için çok olumlu karşılıyorum. Şöyle ki; “…Aziz Atatürk, Bağımsızlığımızın müjdecisi olan büyük zaferin 99. yıldönümünde zatıalinizi ve aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyoruz. Bizlere emanetiniz olan Türkiye Cumhuriyeti’ni güçlendirmek, yüceltmek, muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşımak için çalışıyoruz. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutlayacağımız 2023’e ekonomik, askeri, siyasi ve diplomatik bakımdan daha güçlü daha bağımsız daha müreffeh bir ülke olarak girmekte kararlıyız. Suriye’den Libya’ya, Karadeniz’den Doğu Akdeniz’e, enerjiden terörle mücadeleye kadar farklı sahalarda elde ettiğimiz kritik başarılar ülkemizin hak ve menfaatlerini koruma konusundaki irademizin en net göstergesidir. Türkiye bilhassa doğu Akdeniz’de tehdit, yıldırma ve şantaj diline boyun eğmeyecek uluslararası hukuktan ve ikili anlaşmalardan kaynaklanan hakları savunmayı sürdürecektir. Ruhun şad olsun.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yukarıda özetle değindiğim  gerek 30 Ağustos Zafer Bayramı, gerekse Anıtkabir özel defterine yazdığı mesajları yukarıda da değindiğim gibi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak olumlu bir işaret olarak karşılıyorum. Ancak bu mesajların kuvveden fiile geçmesini de temenni ediyorum. Çünkü  halen müesses Anayasamızda teminat altına alınmış olan Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin, inkılap kanunlarının alaşağı edilmesi karşısında meşru zeminler içinde kalarak ve anayasal haklarını kullanarak büyük bir demokrasi mücadelesi veren Türk halkını biraz olsun için ferahlatmıştır. Ancak biz Cumhuriyet ve Atatürk sevdalıları  bu olumlu mesajların hayata geçirilmesini istemekteyiz.

Bu olumlu mesajların kuvveden fiile geçirilmesi gereken konuların başında tüm  Türk vatandaşları için çok büyük bir önem arz eden  seçim güvenliğinin anayasal ve yasal zeminlerde teminat altına alınması  gelmektedir.

Türk halkı eşit koşullarda ve yasalara uygun olarak adil ve demokratik bir şekilde yapılacak seçimlerde gerçek iradesini açıkça ortaya koyabilme hak ve özgürlüğüne sahip olmak istemektedir. Müesses Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na saygı duyan tüm duyarlı Türk vatandaşları gibi her seviyede tüm devlet yetkililerin de Türkiye Cumhuriyeti’nin halen müesses anayasasında yazılı Türk vatandaşlarının temel hak ve özgürlüklerine saygı duymak ve bu hak ve özgürlüklerini korumakla yükümlü olduklarını düşünüyorum.

Sonuç olarak; Türk Milleti ve ülkemizin bugünkü yöneticileri, ancak ve ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine,  Cumhuriyetin temel ilke ve değerlerine, Atatürk devrimlerini çağdaşlıkla taçlandırarak yeniden döndüğü takdirde, ülkemiz bu ortaçağ karanlığına gidişten ve daha büyük bunalımlara pupa yelken yol almaktan kurtulmak için bir ışık ve çıkış yolu bulabilecektir.

-SON-

Google News Mudanya Haberleri Telegram MUDANYA Kanalı
Etiketler:
Haber Editörü : Tüm Yazıları
Hukukçu| Mudanya Mektubu
YORUM YAZ