Bugün Bursa’nın Yunan İşgalinden kurtuluşunun 101. Yıldönümünü kutluyoruz.
Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış Yeşil Bursa’mız 8 Temmuz 1920 günü Yunanlılar tarafından işgal edilmiş ve bu işgal Türk toplumu üzerinde çok derin bir üzüntüye neden olmuş, TBMM kürsüsüne siyah şal (pûşide-i siyah) örtülmüştür. Milli şairimiz Mehmet Akif bu işgal acısını yansıtan “Bülbül şiirini” kaleme almıştır.
Bursa’nın Yunanlılar tarafından işgali sırasında Türk Milletinin onurunu rencide eden bir olay yaşanmıştır. Yunan işgal kuvvetlerinde Yüzbaşı rütbesiyle görev alan Yunan Başbakanı Venizelos’un oğlu Sofoklis Venizelos bir manga askerle Bursa’nın Tophane semtinde yatan Osmangazi’nin türbesine saldırmış, orada askerlerle birlikte içki alemi düzenlemiş sarhoş olup çizmeleriyle 3 defa Osmangazinin sandukasıın tekmelemiş, kılıcını sallayarak: “…Kalk ey koca sarıklı kalkta torunlarının halini gör, kurduğun devleti yıktık, seni öldürmeye geldim…” diye bağırmıştır.
Bursa’nın Türk Ordusu tarafından Yunan işgalinin kurtuluşu sırasında 10-11 Eylül 1922 tarihlerinde şehit olan 14 Türk askerinin aziz hatırası için dikilen “anıtın” kitabesinde şu tarihi sözler yazılmıştır: “…Burada yatan askerlerin şehit düştükleri muharebe öyle muazzam bir zaferle nihayet bulmuştur ki neticesinde Bursa 2. defa fethedilmiş ve kadim Osmanlı hükümeti nihayet son bularak hükümeti Cumhuriyetimiz teessüs etmiştir. Bu şehitler bu eserin “Abide-i Mefharetidir” mukaddes ruhlarına fatiha. 19 Muharrem 1341-11 Eylül 1338.”
Ancak 2013 yılında bu kitabenin içeriği “Şahname’lere sığmayan bir Zafer destanı olan Türk Kurtuluş Savaşı ve bu savaşın en büyük kahramanı Mustafa Kemal ve Türkiye Cumhuriyeti karşıtı kimi siyasileri rahatsız etmiştir. Şöyle ki, bu kitabedeki ifadeler Kurtuluş Savaşı’mızın sanki Osmanlı ile Türkler arasında cereyan etmiş bir savaş gibi yorumlanmış ve BBP Bursa İl Başkanlığı’nın girişimi ve o dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayı ile bu kitabe yerinden sökülüp kaldırılmış ve Kültürpark’taki müzeye konulmuştur. Bu haksız eylemi ve büyük tarihsel yanılgıyı protesto eden o dönemin CHP İl Başkanı Metin Çelik’in basın toplantısı, sivil toplum örgütlerinin basın bildileri ve Bursa yerel basınındaki kimi köşe yazarlarının karşı çıkışları dışında bu büyük tarihsel gaf bugüne kadar düzeltilmemiş ve olay unutulup gitmiştir.
Oysa; o günün İl Başkanı olan Sayın Çelik’in tamamen tarihsel gerçeklere uygun 2013 yılında yapmış olduğu savunması şöyleydi:
“…….Şimdi Cumhuriyet karşıtlarına şunu soruyorum. İstiklal Şehitleri Anıtı’ndaki metinde objektif bir durum tespiti dışında Osmanlı’nın hangi tarihi değerlerini rencide edici bir bir ifade kullanılmıştır. Bursa’mız 26 Ağustos 1922 günü başlayan Büyük Taarruz sonrası 30 Ağustos Zaferi ile sonuçlanan ve Türk Ordusu’nun Ege’ye, İzmir’e ve Güney Marmara’ya yönelen ileri harekatı sonucunda ikinci kez kurtarılarak 11 Eylül 1922 günü Bursa’mız yeniden fethedilmemiş midir? Burada Osmanlı Devleti hedef alınmış olsaydı ikinci kez fethi cümlesi kullanılır mıydı? Bu anıtın tekrar yerine dikilmesini istiyoruz.…”
İstiklal Savaşı sonucunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk karşıtlarının hiçbir hukuksal, sosyal ve tarihsel dayanağı olmayan kimi siyasi parti mensuplarının girişimleriyle ve dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayı ile yapılan bu tarihsel haksızlığın ve tarihsel yanılgının giderilmesini “Ulusal Duyarlılığı” olan Türk vatandaşları adına bir hukukçu olarak talep ediyor, Bursa Tophane’deki Osmangazi Türbesi’nin yanında yatan 14 İstiklal Şehidi’nin mezarlarının üzerindeki kitabenin yeniden ait olduğu yere konulmasının tarihi gerçeklere uygun olacağına inanıyor ve bu büyük tarihsel hatanın ivedi olarak giderilmesini Bursa’nın 11 Eylül’de 101. kurtuluş yıldönümü münasebetiyle bir Türk vatandaşı olarak bir kez daha talep ediyorum.
