Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--

Adaletsizliğin ve demokrasinin olmadığı toplumlarda suç oranı artar222 defa okundu

kategorisinde, 10 Şub 2025 - 23:06 yayınlandı.
Adaletsizliğin ve demokrasinin olmadığı toplumlarda suç oranı artar

Vahşeti işleyen kişinin akıl dışı eylemi olabilir mi? Suçu işleyen kişi kendi iradesi ile mi suçu işler? Suçun oluşmasını sağlayan mevcut sosyal sistem suçlu değil midir?

Her zaman olduğu gibi bu sorulara cevap aramak yerine konuşmayarak atlıyoruz!

Sosyal devleti bencilliğimizle, rekabetle, fırsatçılığı hayatın özü yaparak, kişiyi korunaksız bırakan, ekonomik ve siyasi kültürel yapısını bozarak bu günlere getiren siyasetçilerin hiç mi suçu yok?

Tarımı ve hayvancılığı yok edilmesini sağlayan yanlış politikalar sayesinde bitiren siyasi iradenin suçu yok mu?

Toplumun ahlaki kuralları yok edenlerin hiç mi suçu yok?

Toplumun sevgi ve saygı duygularının aşınması ile toplumun yapısını bozanların hiç suçu yok mu?

Ötekileşmeyi yayan ve toplumun etik değerler aşındıranlar suçsuz mu?

Uzlaşma ve dayanışma duygumuz paramparça edildi. Aile kavramının anlamı yok edildi. Tek evlilik yerine tekrar çok evlilik getirildi. Bozulan aile bağlarının yerine toplumda insan, dramatik psikolojik vaka haline getirildi. Bu kişiler duygularını belli edemediği için toplum ile bağlantı kuramaz. Topluma karışmazlar ve içe dönük kişilerdir. Bu insanların kişi bozukluğunun yarattığı korku sayesinde toplumdan uzaklaşırlar ve yalnız yaşarlar…

Bu durumu oluşturanlar suçlu değil mi? Bu ortamı oluşturan toplumsal ahlakı bozan ve sosyal yaşamı yanlış ekonomik tedbirlileri alarak; olumsuzluk döngü içine sokan iktidarın hiç mi suçu yok? Türk siyasetin yalan söyleme alışkanlığının oluşturduğu olaylar ve hiçbir zaman gerçek olmamasının yarattığı olumsuzlukların hiç mi suçu yok?

Her olaydan sonra suçlu aranır! Araştırma komisyonları kurulur. Toplantılar ve konuşmalarda ilerleme ve anlaşma kültürü olmadığından öne çıkan siyasi zihniyet üstünü örter ve olayın üstü kapatılır…

Bugünlerde kadınlara uygulanan baskı, cinsiyet ayrıcalığı, yaralama ve öldürme olayları halen devam ediyor. AK Parti’nin 23 yıllık neoliberal ekonomiyle; ülkeye verdiği kültürel zararların sonuçları çekiliyor. Eğitimde yapılan sorumsuz icraatının ısrarla dini motiflere uyumlu olması için uygulanan yanlış eğitim sonuçlarını görmeyen gözler suçlu değil mi? Tarikatlar, cemaatler ve diyanet ile İmam Hatip okullarına verilen imtiyazların sonuçları ortada değil mi? Din ile eğitime yön verme istemlerinin oluşturduğu çöküşü anlamayan; AK Parti iktidarının yozlaşan durumudur! İmam Hatip Okulları açmakla eğitimin bilim yolunda başarılı olduğu söylemek mümkün mü? “HAYIR” değil mi? Onlar için önemli olan Türkiye Cumhuriyeti’nin omurgasını bozmak için her türlü yozlaşma yapılıyor ve yapılmakta!

Seçim sonucunda iktidar olan parti bu enkazı nasıl ve ne şekilde kaldıracak?  Türkiye’nin eğitim konusunda ortaya konulan dini yozlaşma nasıl temizlenecek? Tarikatların kontrolü nasıl olacak?

Bunların ekonomik güçlerinin önü nasıl kesilecek? 23 yıldır bu ülkeye zarar veren siyasetçilerin bağımsız mahkemelerce yargılanacak mı? Yargının içinde bulunan yandaş yargıç ve savcıların görevlerine son verilecek mi? Bu sorulara cevap vermek çok zor!

AK Parti’nin döneminde görev yapmış olan bürokratların, temizliğini yapamayan iktidarın yönetme şansının olacağına inanmıyorum. Koltukların ve bürokratların değişmemesi halinde, yasal güvence getirilmesini beklemek bir hayal olur!

Ne yazık ki(!) ideolojik siyaseti kişiler üzerinden tartışarak, konuşarak, toplumun çürümüşlüğü önlenebilecek mi? “HAYIR!” değil mi?

Siyasetçiler itişir ve fakirler ezilir! Dünyanın yönetim biçimi değişmedikçe; zenginler her zaman fakirleri ezmeye devam edecek demektir!

YORUMSUZ…

İktidar, zayıf muhalefet karşısında her zaman fakirleri ezer! Değişime uyum sağlayamayan, güvencesiz, kimliksiz, güçsüz bırakılan ve ruh sağlığı bozuk olan bireylerin iyileşmesi için, düzenin değişimi şarttır. Adaletsiz düzenin bozuk işleyişinin yarattığı olumsuzluk; ruh sağlığını bozmaya devam eder! (Mehmet AKTOPRAK)

Google News Mudanya Haberleri Telegram MUDANYA Kanalı
Haber Editörü : Tüm Yazıları
Gurbetteki Mudanyalı | Akdeniz Temsilcisi
YORUM YAZ